Eşref Sencer Kuşçubaşı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kuşçubaşı Eşref | |
---|---|
1873 - 1964 | |
Doğum Yeri: | İstanbul |
Ölüm Yeri: | İzmir |
Bağlılığı: | Osmanlı İmparatorluğu |
Birimlerde: | Teşkilat-ı Mahsusa |
savaş/çatışma: | I. Dünya Savaşı |
Nam-ı diğer Kuşçubaşı Eşref. İstihbaratçı, gerilla savaşçısı. Sultan Abdüllaziz'in kuşçubaşısı Mustafa Nuri Bey'in oğludur. Harb okulunun son sınıfında iken Jön Türklerle ilişkisi yüzünden 2. Abdülhamit tarafından Hicaz'a sürgün gönderilmiştir. Sürgünde bulunduğu zindandan kaçıp, 2. Abdülhamit'in baş yaverinin oğlunu üç tabur korumanın arasından kaçırmayı başarmıştır. Arabistan'da 2. Abdülhamit'e karşı giriştiği isyan hareketi sırasında tüm Arabistan'ı dolaşmış, yerel şeyhlerle dostluk kurmuştur. Her an her yerde ortaya çıkabildiği için kendisine 'şeyh-it tuyyur' -uçan şeyh- denilmiştir.
II. Abdülhamit meşrutiyeti ilan etmek zorunda bırakılıp, aralarında kuşçubaşı'nın da bulunduğu pek çok kişiye af çıkarmasıyla birlikte isyanına son vermiştir. İsyan sırasında etrafına topladığı kendisine bağlı silah arkadaşlarıyla beraber kurulan teşkilat-ı mahsusa adlı istihbarat örgütüne katılmışlardır.
1911 yılında Trablusgarb 'da Enver bey ile birlikte direniş hareketlerini örgütlemiş, 1912 yılında 2. Balkan Savaşı sırasında Enver Bey, Kardeşi Sami Kuşçubaşı, Cihangiroğlu İbrahim ve Süleyman askeri ile birlikte Çorlu, Tekirdağ, Malkara, Hayrabolu ve Edirnenin kurturulmasında yer almıştır. Aynı yıl Süleyman Askeri ve yörenin ileri gelenleri ile beraber Batı Trakya'da ilk Türk Cumhuriyetinin kurulmasında katkıda bulunmuştur.
1. Dünya savaşının çıkmasıyla birlikte 1914-1915 yılları arasında Teşkilat-ı Mahsusanın Arap Yarımadasından sorumlu başkanı olarak görev yapmış, Süleyman Askeri Bey'in ölümünü takiben teşkilat-ı Mahsusa başkanı olmuştur (1915-1918).
1. Dünya Savaşı sırasında İngilizlere karşı girişilen Süveyş Kanal harekatında (1916) öncü birliklere komutanlık etmiş, Hayber'de Faysal'ın (sonradan ırak kralı) 20 bin kişilik birliğine karşı 40 kişilik teşkilat-ı mahsusa birliği ile beş saatten fazla savaştıktan sonra yaralı olarak ele geçirilmiştir (1918).
Bir savaş gemisi ve bir denizaltı eşliğinde Malta'ya sürgüne gönderilmiş, sürgünlüğü sırasında Arabistandaki macerasını, yakalanışının ve sürgün hayatının ayrıntılarını anlatan bir eser yazmıştır.
İngilizlerle imzalanan esir değiş-tokuş anlaşması gereği serbest bırakılmış, deniz yoluyla anadoluya dönmüştür. Malta dönüşü hemen milli mücadeleye katılmış, kendi yetiştirdiği Çerkes Ethem'in kuvvetlerinde yer almıştır (1920). Çerkes Ethem'in isyanı üzerine kendisi de 150'likler listesinde yer almış ve vatana girişi 1936 yılına kadar yasaklanmıştır.
1955'te yurda dönene kadar birçok arap ülkesinde ikamet etmiş olup bu zaman içerisinde herhangi bir istihbarat faaliyetine katılmamış olduğu tahmin edilmektedir. 1955-1964 yılları arasında Türkiye'de bulunmuş ve beraber savaştığı silah arkadaşlarının mezarlarını dolaşmıştır.
Kaynaklar:
- T.C. Genelkurmay Başkanlığı arşivi 1. Dünya savaşı güney cepheleri savaşları
- İngiliz harp tarihi arşivi 1. Dünya savaşı arabistan bölgesi savaşları
- Cemal Kutay; Trbalusgarb'de bir avuç kahraman,
- Cemal Kutay: Trakya da ilk Türk Cumhuriyeti,
- Cemal Kutay: Teşkilat-ı Mahsusa,
- Cemal Kutay: Lawrence karşı Kuşçubaşı,
- Cemal Kutay: Hayber Cengi
- Philp h. Stoddrard; Teşkilat-ı Mahsusa: İstanbul'un doğusunda bitmeyen oyun