İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Vikipedi, özgür ansiklopedi
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 1877’de Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında iyi yargıç yetiştirilmesi için daha iyi bir eğitimin verilmesi ve yeni bir hukuk mektebi kururmasına karar verirdi. Mekteb-i Hukuk-i Sultani okulu 1878’de kapatılarak, yerine 17 Haziran 1880’de(5 Haziran 1926) Adliye Nezareti bahçesinde faaliyet gösterecek Mekteb-i Hukuk öğretime başladı.
Mekteb-i Hukuk'un programı batılı örneklerine yakın ve daha gelişmişti. Sırasıyla bu iki okul, fakültenin esasını oluşturmuştur. II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yılı olan 1 Eylül 1900’de, Darülfünun’u Şahane açıldı. Mekteb-i Hukuk bunun içinde bir şube (Fakülte) haline getirildi. 20 Nisan 1912 tarihli Nizamname ile de bu kurum, İstanbul Darülfünun’u adını aldı. Tüzel kişilik kazanması ve bilimsel özerkliği elde etmesi, 11 Ekim 1919 tarihindedir. 7 Ekim 1925 tarihli İstanbul Darülfünun’u Talimatnamesi ile bilimsel ve idari özerklik benimsendi.
31 Temmuz 1933 tarihinde, 2252 sayılı kanunla Darülfünun ilan edildi ve İstanbul Üniversitesi olarak yeniden örgütlenildi. Bu düzenleme İsviçreli Prof.Dr. Albert Malche’nin 29 Mayıs 1932 tarihli raporuna dayanılarak yapıldı. Darülfünun’dan Üniversite’ye ilerleyen süreçte her aşamada batılı öğretim üyeleri görev aldı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 1933’den beri batılı profesörlerin çalıştığı görülür. Batılı öğretim üyelerinin en etkili katkısı, 1933 reformu sonrasında Almanya’dan Nazi zulmü nedeniyle kaçmak zorunda kalan profesörlerin Üniversiteye ve Fakülteye katılmalarında görülür.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin mirası 1453’e kadar götürülebilir. Zira, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Cumhuriyet’in ilanı öncesinde hukuk eğitimine ait bütün gelişme ve yenilikleri kendi bünyesinde toplamış ve bütünleştirmiştir. Tanzimat sonrası gelişmeler, daima batı standartında bir fakülte olma yönündedir. Günümüzdeki fakültenin öğretim programı ve hedefleri, büyük ölçüde 1933 Reformunun ilkelerine dayanmaktadır. Bu ilkeler de, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında hukuk eğitiminin demokratik, laik ve hukuk devleti esasına dayanan bir eğitim olmasının koşullarını sağlamaktadır.
İstanbul Üniversitesi'nin Hukuk Bölümü'nde geleceğin birçok avukat, hakim ve savcı adayı yetiştirilir. 4 yıllık eğitim süresince öğrenciler her türlü adli vaka ve diğer olaylar hakkında bilgi sahibi olur.