New Immissions/Updates:
boundless - educate - edutalab - empatico - es-ebooks - es16 - fr16 - fsfiles - hesperian - solidaria - wikipediaforschools
- wikipediaforschoolses - wikipediaforschoolsfr - wikipediaforschoolspt - worldmap -

See also: Liber Liber - Libro Parlato - Liber Musica  - Manuzio -  Liber Liber ISO Files - Alphabetical Order - Multivolume ZIP Complete Archive - PDF Files - OGG Music Files -

PROJECT GUTENBERG HTML: Volume I - Volume II - Volume III - Volume IV - Volume V - Volume VI - Volume VII - Volume VIII - Volume IX

Ascolta ""Volevo solo fare un audiolibro"" su Spreaker.
CLASSICISTRANIERI HOME PAGE - YOUTUBE CHANNEL
Privacy Policy Cookie Policy Terms and Conditions
Kullanıcı mesaj:İkbaliye - Vikipedi

Kullanıcı mesaj:İkbaliye

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Lütfen anlamsız düzenlemeler yapmayınız!




        Ömer İkbal ŞENDİLBENT 
                   1968 Çorum doğumlu. Kadıköy’de Hasanpaşa ilkokulu'nu,  Kemal Atatürk 
             Ortaokulu'nu ve Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdi. 
                 İstanbul Üniversitesi İşletme  Fakültesi’ni takiben Marmara Üniversitesi Yön. 
             ve  Org.  Anabilim Dalı’ndan mezun oldu. Aynı üniversitede " Duygusal Zekanın 
             İşletmelerde Çalışanların Örgütsel Bağlılığına Etkisi "  tezinin hazırlığı  
             içindedir.“ İnsanKaynakları  Harekâtı Satıcılar Dışarı Projesi “  ile krizde olan
             işletmelere bir alternatif çözüm paketi hazırlamaktadır.
             
                   Kendisini gelecek bilimcisi olarak görüyor. Amacı  Türk Toplumu’nu dünyada
             Biyolojik Çağ’ın öncüsü yapmak, vizyonu ise Türkiye’yi G7 Zenginler Kulübü’ne
             sokmak için üstlendiği misyon ile herkesin içindekiuyuyan dehâsını uyandırarak  
             ikbal sağlamaktır. 


                   Kadıköy’deki yönetim danışmanlığı ofisinde geleceğin üniversitesinin
             temelini atmak için Biylenyum Enstitüsü’nü kurmanın hazırlığı içindedir.
             Geliştirdiği “Matriks Hafıza Tekniği ” ile 60 günde İngilizce garanti projesini
             burada hayata geçirecektir.


                   Diğer bir projesi ise; usta kalemlerden oluşan güftekâr kadrosuyla
             şairlerin şiirlerini şarkı sözü hâline getirmek ve bunları üç ayda bir         
             yayınlanacak olan “ Halkın Bağrından Güftekâra : Güftelerimiz  “ ansiklopedisini
             bir basın organı ile Türkiye geneline dağıtarak bestekârlara ulaştırmak
             dolayısıyla şarkı, türkü, pop, ilahi, marş, çoçuk şarkısı ve ninni olarak
             bestelenmelerini sağlamaktır. 


                   Şendilbent bestekâr olup yayınlanmamış bir çok bestesi
             bulunmaktadır.Birleşmiş Yazarar, Şairler ve Bestekârlar Derneği
             yayınlarından  “Bekle Beni Bütün Yüreğinle“  (şiir), “İsteren Hemen Kıyamet
             Kopsun“  (güfte) isimli iki eseri  bulunmaktadır.


                             www.biyonikinsan.com   omerikbal@gmail.com






               KIRMIZI KİRAZ                         YÜREĞİMDE KALDI


         İstanbul’un yaz esintisi          Seherde serdi kar beyazı
         Emsâlsizdir sal gezintisi             Bir Çerkez kızın zerafeti
         Rüzgârın poyraz iniltisi              İnci inci akar boğazı
         Niyaz eden göz kimin nesi             Karşıma çıktı bir âfeti
         Ne de güzeldir yârin sesi             İstanbul’un boğaz köprüsü 
         Derde düşürür beni beni               İçimi üşüttü ayazı
         Uzaktan biraz ne de nazlı             Aşka düşürdü bir kış günü
         Kırmızı kiraz neyin nesi              İstanbul’un nazlı bir kızı
         Maziye kurdum saz salımda             Ömrümce aradım dilimle
         Laz kızı beyaz kumsalımda             Canlandı birden görüntüsü 
         Nağmeler kalmaz kavalımda             Hayalini tuttum elimle
         Aşkı çığıran kimin sesi               Beni sardı aşk üzüntüsü
         Bir ömre bedel teni,beni              Kaybettim nazlı yâri belki 
         Meşke sen de gel beri beri            Kışın arıyor gönlüm bazı
         Düşürdün güzel aşka beni              Kaybolan benim ruhum sanki
         Dökülen gazel perî sesi               Yüreğimde kaldı bir sızı                           




                 UNUTULUR                                 GELMEZ  BAHAR


       Gözlerine her gün yaşların dolar            Gelmez bahar hani gelmez
       Sanma ki her şey bir gün unutulur           Bilmez o yâr beni bilmez
       Gece düşlerine yasların dolar               Ötmez bülbül hani ötmez
       Sanma ki her şey bir gün unutulur           Aşkıma nazar çarparken
      Ömrü baharıma kış oldun yağdın              Gül desen de gülemem ben
      Ulaşılmayan dik karlı bir dağdın            Gel desen de gelemem ben
      Umutlarımı da  habire sağdın               Sev desen de sevemem ben
      Sanma ki her şey bir gün unutulur           Aşkıma pınar olmazsan
      Devran döner bir gün verdiğin keder         Karanlık başlar her günüm
      İçine dert olur çekersin kader              Dünyalar kadar üzgünüm
      Yüreğinde bahar hep kışa döner              Ne yarınım var ne dünüm
      Sanma ki her şey bir gün unutulur           Aşkından mezara düştüm





              İSTERSEN HEMEN 


       İstersen hemen kıyamet kopsun 
       Ağlayan aşkım yerini bulsun 
       Bir gün gelmezsen hasret sevdâma 
       Bârî kalbinde anısı dursun 
              Rüya gibi geldi geçti bir aşk 
              Bırak da aşkım ölümsüz olsun 
       Koynuna alsan yorgun kalbimi 
       Kanatlarınla sarsan gönlümü  
       Yıllar kovalasın günlerimi  
       En mutlu günüm seninle olsun 
             Beni ezdi geçti zâlim hayat 
             Bırak da aşkım ölümsüz olsun 
      Yaralı kalbim son onarımda
      Gönlümü sardın ilkbaharımda 
      Sevgi çiçeği aç çınarımda 
      Gel yarınlara aşk yolu olsun
             Sevenlerin İpek Yolu uzar 
             Bırak da aşkım ölümsüz olsun



             GÜZ ESİNTİSİ
       İstanbul’un güz esintisi 
       Bir başka olur gezintisi  
       Ağır çekimle akar sanki
       İstanbul hayatın ta kendisi  
            Bir aşktan kalandır hasretim 
            Aşk sahilleri tek tesellim
            Yine yaşamaksa kısmetim
            Bir aşka başlamaktır emelim 
      Yaz insanıyım ben aslında 
      Çok zaman oldu gezmeyeli
      Maziyi yaşadım  salımda
      Rüzgârı esiyor hüzün yeli
            Yeşilköy’den kaldı bin anı
            Asırlık ağaç kadar eski 
            Aşk sahilinde yüzdüm hâni                  
            Yine tatmak isterim o anı     
      Bildim bileli derbederim
      Yıllanmış benim hüzünlerim
      İstanbul Boğazı rehberim
      Hiç geri gelmez mi o günlerim


              ÖLÜMSÜZ    
                            
       Nehire dönüşmüş aşkımız                  
       Denize doğru her şey susuz     
       Göldeki taş sesi şarkımız      
       Dalgaları gördüm ki  sonsuz    
      Yapraklar düşerken ağlarım      
      Sensiz gecelerim  uykusuz       
      Bedeli ödenmiş yıllarım                     
      Bir aşk mı yaşandı ki öksüz     
      Henüz uyandım bir rüyadan        
      Dünya yaşanmaz ki gülümsüz                                                           
      Ümit kesmişim bu dünyadan        
      Aşkın kılar belki ölümsüz              


                SEVGİMİZ ÜŞÜR 
      Aşka kapıldım bir bahar günü            
      Bülbülüm gelir gülüme konar
      Gözyaşı döktüm bir pınar gibi
      Açmazsan gülüm yüreğim ağlar
      Yüreğinden sür yıllarından sür 
      Hicrana düşür dertlere düşür
      Tenimiz üşür sevgimiz üşür               
      Düşmesin asla aşkımıza kar
      Bu aşktan kalan hatıralarım
      Kalbim yaşarken göster vefa                                                              
      Bülbül sesimi hatırlatırım
      Gülüm yüzünü göster bir defa


                          EVLENME TEKLİFİ
                               18-99
      İstemezsen dinleme bile       İstersen beni biraz dinle 
      İstemezsen sevme sen yine     İstersen çektir bana çile 
      İstemezsen saklan bir yere    İstersen uzak dur nafile 
      İstemezsen bırak çöllere      İstersen gönder gurbet ele  
      Al beni bir tanem sinene      Beni de götür hülyalara     
      Seninle yaşamak şahane        Sen girersin rüyalarıma             
      Verdiğim gamze bahane         Sadece gülümse dünyaya 
      Verirsen bir buse yarine      Kahkaha atarım hayata 
      İstemezsen göz göze beni          İstersen el ele gezmeli 
      İstemezsen laf lafa beni      İstersen leblebe sürmeli 
      İstemezsen beğenme beni        İstersen birlikte sevgili
      İstemezsen yaş gözle beni     İstersen evde senli benli
      İstemezsen görücün pişman     İstersen  dünürüz her zaman   
      İstemezsen kısmetin duman     İstersen ilkbaharda nişan        
      İstemezsen düğünü hazan       İstersen dillere de destan          
      İstemezsen her günüm zindan   İstersen canım sana kurban  
      Olursan gönlüme sultan            Benim yuvam senin de yuvan
      Sen benimle evlenir misin     Aşkımla alevlenir misin            



                DÜNÜR
                11-65
      Şikayet ederim seni babama 
      Karşına çıkınca diyorsun bana 
      Hâlâ mı bilmiyor olan biteni
      Şikayet ederim seni babana 
      Size dünür geliyorum 
      Aman geliyorum 
      Vermezseniz ölüyorum 
      Aman ölüyorum
      Nedir kızınızdan bunca çektiğim 
      Yoluna kırmızı gül diker kalbim
      Geceler boyunca ümit ektiğim
      İzin verirseniz kıza talibim 
      Bu gece Allah'ın emriyle gelip
      Peygamberimizin kavliyle bilip
      Gönül rızasıyla kadriyle sevip
      Sizden kızınızı istiyorum ben 
      Tutarım elinden alır giderim 
      Yuvama getirir buyur ederim
      Anan baban abin olur severim
      Gönül sultanımsın cananım derim 
      Şikayet edersen söyle babana 
      Adamın birisi taliptir bana 
      Gönlümü veririm diyor ben sana 
      Mecnun gibi öyle bir severim ki


      ŞEKER BAYRAMI 
          8-44
  Sabah sabah kim o tak tik  
  Mini mini bebelerdi 
  Bakın el öpmeye geldik 
  El öptüren dedelerdi
  Hayallerden bir bir geçtim
  Gözüme bir anım geldi
  Bayram sevincini içtim
  El öptüren ninelerdi
  Şeker için el öperdik 
  Büyükler bizi beklerdi 
  Bayram şekerine derdik 
  Ebeleyen cücelerdi
  Büyükler bizi överdi
  Çocukları pek severdi
  Elinde ne varsa verdi
  Verdikleri mezelerdi 
  Küçükken pek yaramazdık
  Halden anlar kimselerdi
  Yerimizde duramazdık
  Ne de güzel senelerdi
  Gözlerimizle gülerdik 
  Adımızı hecelerdi
  Mutlu yarınlar dilerdik 
  Yıldızlarla gecelerdi
  Her bayramı şeker sandık
  Pek de neşeli günlerdi
  Şeker yemekten usandık
  Patlayanlar füzelerdi
  Her bayramı sobelerdik 
  Tek körebe sensin derdik
  Kim bilir nereye giderdik
  Bayram bizi ebelerdi



   VAROLUŞSAL ÖLÜM TERAPİSİ
   Uçup giden yıllarının
   Kırık ümit dallarının 
   Bu cehennem yollarının
   Nedenini gel bir düşün
   Neden bunca kızgınlığın
   Bu acele telaş niye
   Hayattaki azgınlığın
   Ölümünü gördün diye
   Paylaşılan bir dünyada
   Bre adam sen nerdeydin
   Sen koskoca bir hülyada
   Son kaçtığın bir yerdeydin
   Kurtaracak sanan sendin
   Makam aldı bu aklını 
   Hem korkunu nasıl yendin
   Ölüm sana yasaklı mı
   Ölümsüzlük diliyorsun
   Sen kimlere kanıyorsun
   Ölümünü gizliyorsun
   Kahramanım sanıyorsun
   Gözlerinden okunuyor 
   Ölümünün geldiğini
   Yüreğine dokunuyor
   Görüyorsun öldüğünü
   Kendinden mi kaçıyorsun
   Yaş kemale ermedi mi 
   Ölümüne acıyorsun
   Sana dehşet vermedi mi
   Henüz vakit geç değil
   Ölmek için doğmadın bil
   Sen doğarken zaten öldün
   Gözlerinden yaşını sil
   Sen ne zaman akıllanıp 
   Bir gün adam olacaksın
   Ölümünü anıp anıp 
   Sen kendini bulacaksın
   Ölümünle randevulaş
   Sonsuzluğa sen de bulaş
   Zavallının biri misin
   İçindeki sese ulaş


   VAROLUŞSAL ÖZGÜRLÜK TERAPİSİ 
   Olaylardan uzak durma
   Yaşamından sorumlusun
   Ona buna tuzak kurma
   İmanına zorunlusun
   Bir gün olsun sen kendine 
   Kızma izni vermedin ki
   Haksızlığa karşı durup
   Hiç zulmünü yermedin ki
   İnsanlığı kandırırlar
   Hiç aklına gelmedi mi
   Bir şeytanı andırırlar
   Bunu sen de biliyorsun
   Bu gidişe dur zamanı
   Senin suçun bu değil mi
   Sen zalime ver amanı
   Bak şeytana kim eğildi
   Hiç aklına gelmedi mi
   Sen farzet ki insanlığın 
   Yüce Allah bilmedi mi
   Umudusun yüreğisin
   Dersin ki ben olsam asla
   Burnumu bir yere sokmam
   Arkanı bir yere yasla
   Vurdum duymaz eki misin
   Sen kaç kere yemin ettin
   Yaramazın teki misin
   Sen kimleri duman ettin
   Zalimlere takı mısın
   Hem kaçıncı kez söz verdin
   Gamsız nedir senin derdin
   Zulme susmak mı isterdin
   Allah’ından bulacaksın
   Ah edip sen ağladıkça
   Dünya ne de berbat yersin 
   Kaderine bağladıkça
   Yeter zalim hayat dersin
   Özgürlüğe sen mahkumsun
   Sen sözünde durmadın ki
   Sorumlu sen olduğunu 
   Hiç kendine sormadın ki


   VAROLUŞSAL YALNIZLIK TERAPİSİ
   Sen içinde yapyalnızsın 
   Yüreğinde buldun hüzün
   Ne de çabuk unutuldun
   Çıldırtacak seni bir gün 
   Dışlanmışlık çekilmiyor
   Sana kimler sınır koydu
   Kibirinden bakılmıyor
   Herkes sana tavır koydu
   Karanlıkta yaşıyorsun
   Sevilmeyen o huyundu
   Dünya sana yabancı mı 
   Tek ısınan o suyundu
   Hep kendini beğendin sen 
   Beğendin de ne mi oldu
   Ümitlere doğandın sen
   Yüreğinde sevgi öldü
   Sen kendinden uzaklaştın 
   Buna aklın hiç basmıyor
   Şeytanınla kucaklaştın 
   Neden kimse yanaşmıyor
   Unutuldun sanma gözüm
   Önce sen bul sev kendini
   Uzat şimdi ellerini
   Dinliyorum ben kalbini
   Bir sevgili arıyorum 
   Yarınlara varıyorum
   Mutluluğu sarıyorum
   Bana gelen yüreğin mi
   Ne duygusal bir dünyan var
   Seni sevdim seni seçtim
   Zenginleştim sevginle yar
   Mutluluğu yeni içtim
   Sevdiğimden veriyorum
   Zamanımı enerjimi
   Dostluğumu seriyorum
   Sana verdim fenerimi
   Seni böyle seviyorum 
   Sevgin bende bir çiçektir
   Buluşunca baş başa biz
   Kalbin nasıl da melektir



    VAROLUŞSAL ANLAMSIZLIK TERAPİSİ
    Hiç oturup düşündün mü 
    Medeniyet dediğin yer
    Ruhumuzu yutan dünya
    Cehenneme neden döner
    Yaşamaktan kaçıyorsun
    Hiç kendini yaşamadan 
    Bilinmezi içiyorsun
    Zorlukları aşamadan
    Dudakların hep mühürlü
    Kim bilir ne acı çektin
    Dünyadaki her şey boşmuş 
    Bir boşluğa düşecektin
    Yaşamdaki tek amacın
    Acaba ne olmalıydı
    Yolculuğun bu dünyada 
    Nerede son bulmalıydı
    Yaşamının kıyısında 
    Dolaştın sen bakınmadan
    Göçüp gittin genç yaşında
    Yüreğine dokunmadan 
    Sen kendini değersiz mi 
    Buluyorsun kalbim benim
    Aşk yaşarsan eğer söz mü
    Ölümüne seveceğim
    Hayatımı sorguladım 
    Anlamsızmış her şey meğer
    Bu aşkımı yargıladım
    Yaşamaya inan değer 
    Bu dünyayı yaşanılır 
    Kılmaya ben gideceğim
    Ölesiye bu uğurda 
    Mücadele edeceğim
    Göğe bakma durağına
    Sabah akşam gideceğim
    Hep güzelin peşinden ben
    Bu gönlümü güdeceğim
    Ölü gibi yaşayana 
    Gözyaşımı dökeceğim
    Bu sevgime susayana 
    Gül ağacı dikeceğim



      GÜNEŞİN VURAMADIĞI  ÇÖVEŞE
  Sıra dağları aştım dereleri geçtim 
  Yarim gel de burada biz serinleyelim 
  Sensiz geçen geceler hep nefes nefese 
  Gece bir başka alem buranın havası 
  Hicrana düşürüyor rüzgar ese ese
  Gecelerden geçerken öksüz kalmışım ben 
  Yıldızları düşüyor başıma peş peşe
  Fırtınalar sarıyor yalnız yüreğimi 
  Dalgaları durmadan sahile vuruyor  
  Seyrederken güneşin her gün batımını 
  Masmavi koyla orman iç içe duruyor
  Kalbimin atımını hüzünlü hüzünlü
  Beni dinleyen kuşlar hep seni soruyor
  Güneş vuramadığı gölgelik Çöveşe 
  Koca dallar eğilmiş denizi koruyor
  Adını fısıldıyor dalgalar herkese
  Akdeniz akşamları ikimiz göz göze 
  Upuzun bakışmalar içinde bir aşka  
  El ele verip mavi sahilde biz bize
  Bembeyaz köpüklere doğru koşacağız 
  Islak kumsalı delen masmavi denize
  Dalgaların içinde aşka coşacağız 
  Fırtınalı denizin dibinde diz dize  
  Biz hem dudak dudağa hem öpüş öpüşe
  Yine aynı şeyleri biz yaşayacağız  
  Aşk fısıldayacağım ben heves hevese  
  Yıldızların altında gece sabahlarken  
  Bilinmeyen ne de çok şey var hüzünlenen 
  Yepyeni bir hayata ümitlerim varken
  Güneşin doğuşunu seninle izlemek 
  Kulağımı verdim ben içimdeki sese
  Hayatımı sıfırdan seninle bizlemek
  Gözlerinde geçirmek yılları pür neşe 
  Aç koynunu ben geldim bu gece hülyana
  Aşkının dalgasıyım ne de olsa sana
  Bir tek sensiz olamam bu güzel dünyada
  Hasret kaldım senin o sıcacık aşkına 
  Yaşayacaksan bir aşk benimle gel yaşa
  Sevgilim yüreğimde aşk ateş ateşe  
  Aşk çeşmesinde aynı bağırış çağırış 
  Derinlere mi daldın kalbin üzgün gene 
  Yüreğin bu hayata aşka hiç küsmese
  Ağaçların içinde dünyada yegane
  Bak gözlerin vuruyor benimle Çöveşe 
  Düşüncelerin başka bir yere gitmese 
  Diyardan diyara hep dolaşır vesvese
  Kederlenmiş yüreğin acı hissetmese
  Bir ömür seveceğim gözlerin sev dese
  Kaybolmuş ruh gibisin düşmüşsün kafese
  Boş ver takma kafana hiçliği iç diyor 
  Her hicran sevenleri düşürürken yese
  Koskoca yıllar bir bir nasıl da geçiyor
  Kalbini dinle kondur dudağıma buse 
  Yine aydınlık günler bize gülümsüyor
  Bu hayatı benimle yaşarken başbaşa
  Gönlüme bahar olsan götürsen bir düşe 
  Sevenlerin hicrana düşen aynadasın 
  Düşünebilir misin gülüm aynı anda
  Kendini düşünmeyen yalnız bir adasın   
  Hasret zincirlerini kırdın biliyorum
  Beyaz güvercinimi yolluyorum sana
  Gözlerinde gülüşen sevgi diliyorum
  Senin yalnızlığını unutturur bana
  Bu gece aşk şarkısı söyleyecek inan
  Ümitler getirecek kulak ver bu sese
  Şimdi uzaklardasın hem çok uzaklarda
  Hayal edemiyorum sen yoksan bu aşkta 
  Karanlığın kurduğu bütün tuzaklarda
  Sana bütün kalbimle bağırsam haykırsam
  Biz el ele tutuşup hani gezecektik 
  Sensiz yaşayamam ki yalnızlığı kırsam
  Bir mevsim gibi döner gözlerin durmadan
  Aşkı istesen bile kalbin susa susa
  Yıllar ne çabuk geçti aşka düşe düşe

  Her gece yüreğimde sana sızlıyorum
  Yine bir çaresizlik içerisindeyim 
  Yaşama sevincimi sende izliyorum
  Gönlü Çöveşte olan aşk perisindeyim
  Yıllanmış şarap gibi bir aşk özlüyorum   
  Hem senin derdindeyim hem çaresindeyim 
  Gideceksen uzağa yıldızlara sen git 
  Çıkacaksan yükseğe umutlarına çık 
  Halley gibi dön dolaş aşkıma ol gel git 
  Ağaçların sahili bu güzel Çöveşe 
  Ne de güzel batıyor güneşin ışığı 
  Bak gözlerim doluyor terk eden güneşe 
  Sahilde senin sesin duyuluyor işte 
  Dalgaların vuruyor bak yine peş peşe
    


   İkbaliye’ye hoş geldiniz!..
       Geçmiş benim düstûrum, geçmişin derinliğine ne kadar inersem geleceğin ufuklarını o    
 kadar iyi görebiliyorum. Geçmiş duygular benim rehberim.  Duygularımı ne kadar samimi   
 yaşarsam, paylaşırsam kendimle o kadar barışık oluyorum.  2001 ekonomi kirizinde dünya turuna
 çıktım bir gün, kendimi keşfederek 2003 yılında geri döndüm. Sıfır ile gittim bir ile geldim.
 Bilgi Çağı sildim, Biyolojik Çağ bildim. Aynalar sayesinde kendime döndüm. Aynalar benim
 rehberim oldu. İnsanların ruhlarını okuyabiliyorumdum  artık. Aynam vasıtasıyla insanların
 kendilerini anlatmasını sağlıyorum. Anlıyorum o zaman insanları ve insanlara nasıl yardımcı
 olabileceğimi!
      Duygularımı bastırdım bir gelecek kurmak için, gelecek uğruna hayatımı yaşayamadım.
 Güller için bülbüller gibi ağladım, kır çiçeklerini göremedim, koklayamadım, toplayamadım.
 Şimdi uzanacağım kırlara, bütün çiçekleri toplayacağım, demet demet kucak dolusu kır
 çiçekleri ile evime dolduracağım. Evimin bütün odalarını kır çiçeksiz bırakmayacağım. Gözümün
 önünden ayırmayacağım ve  çiçeği  koklayacağım.
      İnsanlara ikbal sağlamak gibi bir misyonum var! Zorluklarla bu yere geldiğimi
 bilmelisiniz.  Yaş 38 olsa da öğrenmeye doyamadım. Varlığımı bu yolda harcadım.  Hep yatırım
 yaptım geleceğe, Türkiye’nin geleceğini yeniden inşa etmek üzere! Türk Milleti’ nin dünyada
 yeniçağın yeni efendisi olması için neler çektiğimi bilemezsiniz! Türk Milleti’nin “G7
 Zenginler Kulübü“ ‘ne girinceye kadar da çilesini çekeceğim! Yaşayamadım hayatımı,
 çıkaramadım dünyanın keyfini, herkes eğlenmesine bakarken kendim Anadolu insanına ağladım.
      İkbal sağlamak kolay değil elbet! Yaşayacaksın ki yaşatasın! Seveceksin ki sevilesin!
 Ağlayacaksın ki ağlatasın! Güleceksin ki güldüresin! Sahip olacaksın ki paylaşasın! Derdini
 çekeceksin ki dertlendiresin!  Hürmet göstereceksin ki hürmete layık olasın!
      İkbal sağlayanlar bencil değil benlik sahibidir. Bencil insanlara karşı yılmadan
 usanmadan benliğini gösterir. Affedicidir ama affedebilmek için affına sığınan kişinin bunu
 hak etmesi gerekir.  Çünkü ikbal sağlayan kişi sanatçı ruhuna sahiptir. Sanatçı kendine karşı
 dürüsttür. Kimseden korkusu olmadan gerçeğin sesi olur. Geçmişte yaşamış olan büyük gönüller
 hakkın temsilcisi olmuştu.  Onun için hâlâ gönüllerde yaşamıyor mu?
      Sanatçı olaylara karşı vurdum duymaz olamaz. Aksine düzeni sorgular ve kirli
 çamaşırlarını bulup temizlemeye çalışır. Sanatçı kimsenin adamı da olamaz! O insanlığın
 nefesi, gönüllerin efendisi, yüreklerin sesidir !
     İkbal sağlayan kişi bilgi peşinde değildir.Çalışan bilginin kendisidir.Lafa değil icraata
 bakar. Kimseyi küçümsemez, aksine küçümsediğini fark ettiği kişinin aslında kendisinden daha
 büyük bir insan olduğunun bilincindedir. Sağduyu ne mantıktır ne de yaratıcı!  Döner ata
 sözüne küfürbaza hayret ede ede! İkbal sağlayan kişi sağduyusu ile hareket eder! Çünkü mantık
 bir gün kişiyi terk eder. Yaratıcılık ise kişiyi gaflete iter. Oysa sağduyu insanın
 yüreğinden gelen sesidir. İçindeki sesini dinleyene daima kazandırır. Sanatçı yüreğinin
 sesini dinler! Yüreğinden geldiği gibi sevgiyi yaşar. 
     Her kişi değerlidir. İnsanları olduğu gibi kabul etmek insanın kendisini eğrisiyle
 doğrusuyla kabul  etmesi demektir. Kendini kabullenemeyen başkalarını nasıl kabullenebilir?
 Kendini sevmeyen başkalarını nasıl sevebilir? Kendine âşık olmayan başkalarına nasıl âşık
 olabilir? Her insan sevilmeye değer! İnsanoğlu sevilmek için neler verir neler! Sevgi
 vermektir hem de karşılık beklemeden! Senin gelişiminle ilgileniyorum demektir. Sevgi
 emektir, alın teridir. Sevgi her kötülüğün ilacıdır. Sevgiyle kucakladığında korku hemen  
 kaçar.  Yaratıcılık sevgiyle gelişir ve büyür. Sevgiyle medenileşir toplum. Sevginin olduğu
 yerde hiçlik vardır.  Ben yoktur, sen vardır. Seninle ilgileniyorum demek vardır.  Çünkü bunu
 hak ediyorsun demek vardır.  
     İkbal sağlayan kişi makam, kariyer peşinde değildir olamaz! Aksine liderdir yön gösterir.
 Geleceğin limanlarına bir fener gibidir. Servis yapmıyorsan misafirine, misafir gelir mi bir
 daha yerine! İkbal sağlayan kişi servis yapar! Servisteki insanlar ikbal sağlamak istiyorsa
 istikbalini aramalıdır. İnsan istikbalini aramazsa ikbali nasıl yakalayabilir?  İstikbalin
 içinde bir yerlerde !   Dehânı uyandıracak yer nerede ?
     İkbal’in sesine kulak verin! Her biriniz birbirinizden değerlisiniz. İçinizde
 keşfedilmeyi bekleyen pırlantalar var. Varlık içindesiniz ama yokluğu yaşıyorsunuz. Bu Türk
 Milleti ve dünya için yapacağınız çok şey var ama ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Bir uykuda
 olduğunuzu bile bilmiyorsunuz. Bir prensin veya prensesin gelip öpmesini mi bekliyorsunuz? 
 Uzatın yanağınızı!... Günaydın! 
      İkbaliye ’ye hoş geldiniz! Dâhi olmak herkesin rüyası ve hülyası! Dünyada dehânızı
 uyandıracak tek yer burası.İçinizde bir dehâ var ve yapacağınız çok şey var. Kimsenin aklına
 bile gelmeyen fikirlere ve projelere imza atmak sizin elinizde.        
      Unutmayın ki  dünya da bir fark yaratmak üzere yaratıldık! Büyük bir insanı başka
 yerlerde arama boş yere! Çünkü o büyük insan senin içinde.
                                            Ömer İkbal ŞENDİLBENT

Static Wikipedia (no images)

aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - bcl - be - be_x_old - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - co - cr - crh - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dsb - dv - dz - ee - el - eml - en - eo - es - et - eu - ext - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gan - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - hak - haw - he - hi - hif - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kaa - kab - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mdf - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - mt - mus - my - myv - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - quality - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - rw - sa - sah - sc - scn - sco - sd - se - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sr - srn - ss - st - stq - su - sv - sw - szl - ta - te - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu -

Static Wikipedia 2007 (no images)

aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - bcl - be - be_x_old - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - co - cr - crh - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dsb - dv - dz - ee - el - eml - en - eo - es - et - eu - ext - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gan - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - hak - haw - he - hi - hif - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kaa - kab - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mdf - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - mt - mus - my - myv - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - quality - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - rw - sa - sah - sc - scn - sco - sd - se - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sr - srn - ss - st - stq - su - sv - sw - szl - ta - te - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu -

Static Wikipedia 2006 (no images)

aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - bcl - be - be_x_old - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - co - cr - crh - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dsb - dv - dz - ee - el - eml - eo - es - et - eu - ext - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gan - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - hak - haw - he - hi - hif - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kaa - kab - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mdf - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - mt - mus - my - myv - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - quality - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - rw - sa - sah - sc - scn - sco - sd - se - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sr - srn - ss - st - stq - su - sv - sw - szl - ta - te - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu

Static Wikipedia February 2008 (no images)

aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - bcl - be - be_x_old - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - co - cr - crh - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dsb - dv - dz - ee - el - eml - en - eo - es - et - eu - ext - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gan - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - hak - haw - he - hi - hif - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kaa - kab - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mdf - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - mt - mus - my - myv - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - quality - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - rw - sa - sah - sc - scn - sco - sd - se - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sr - srn - ss - st - stq - su - sv - sw - szl - ta - te - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu