Taşlama
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Taşlama, bir kimsenin kusurlarını, gülünç taraflarını alaylı bir dille ortaya koyan şiirdir. Divan şiirlerinin hicviyelerine karşılık halk şairleri, şahıslara karşı duydukları nefret ve kinleri, yermek istedikleri kimseleri taşlamalarının okuna hedef tutmuşlardır. Âşık edebiyatımızda zengin bir taşlama geleneği vardır. Örneğin Sefil Selimî’nin bu yönü kuvvetlidir. Ev halkını şöyle taşlıyor:
Emmim yemez içmez, mala ot vermez; Ahır güpürdetir sus da seyir et. Halamın ineği kısır süt vermez, Kirpik kipirtedir sus da seyir et. Dayım ava gider vurur zurbayı, Tıka basa doldurur torbayı, Kaşıklar, yudumlar ayran çorbayı, Dudak şapırdatır sus da seyir et. İş görmeyip yatar iki oğlan kız, Biri yatağına etmiyor mu bız, Ne söylersin söyle ona gelir vız, Parmak kıpırdatır sus da seyir et. Avrat vurdum duymaz neme gerek der, On günlük lavaşı bir lokmada yer, Öğlen sonu kalkar, demez mi ki er, Ayak tapırdatır sus da seyir et.
- (Ahmet Özdemir, Sefil Selimi-İrfan Okulu 2004, İst.)
Gülme, bir uyarma ve yola getirmedir. Halk şairleri canlarını sıkan adamları, olayları gülerek iğnelemiş; aldırış etmeyenleri de ustura gibi keskin nüktelerle kanatmış; daha sonra da mizahın en zehirli oku sayılan yergilerle yerden yere vurmuştur.
Halk şairler yalnız kendi canını sıkan olayları değil, benzer durumda olanlara da dokunan bozuk düzeni, rüşveti, israfı, dönekliği, namertliği ağır dille yermiştir. Örneğin 19. Yüzyıl şairlerinden Dertli’ye Beypazarı Kadısı bir haber göndermiş. “O sazı kırsın atsın. Saz çalmak haramdır, onda şeytan vardır!” uyarısında bulunmuş.Buna çok kızan Dertli, aşağıdaki taşlamayı söylemiş:
Telli sazdır bunun adı Ne ayet dinler, ne kadı Bunu çalan anlar kendi Şeytan bunun neresinde Abdest alsan aldın demez Namaz kılsan kıldın demez Kadı gibi harâm yemez Şeytan bunun neresinde Venedik'ten gelir teli Ardıç ağacından kolu Be Allahın şaşkın kulu Şeytan bunun neresinde İçinde mi, dışında mı Burgusunun başında mı Göğsünün nakışında mı Şeytan bunun neresinde Dut ağacından teknesi Girişten bağlı perdesi Behey insanın teres'i Şeytan bunun neresinde Dertli gibi sarıksızdır Ayağı da çarıksızdır Boynuzu yok, kuyruksuzdur Şeytan bunun neresinde
“Kadı gibi haram yemez” dizesinin aslında “Senin gibi haram yemez” şeklinde olduğu ve sonradan düzeltilmdiği söylenmektedir. (Ahmet Özdemir, Cönklerden Günümüze Halk Şairlerimiz, 1993, İstanbul)