Tartışma:6-7 Eylül Olayları
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Konu başlıkları |
[değiştir] Kaynak
Ek referanslar buldukça buraya ekleyeceğim:
http://www.milliyet.com.tr/2002/09/03/yazar/dundar.html
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/09/06/gnd115.html 5 eylük 2005 sonrası Sabah ta oldukça uzun bir yazı disi var yukarıda ise olayın Türk istihbaratı tarafından yapıldığı faillerinin belirlendiği ve belgelendiği anlatılıyor --Fedkad 11:21, 8 Eylül 2005 (UTC)
[değiştir] Taraflı
Bu makale taraflı bir biçimde yazılmış, Kıbrıs'taki Türk'lere olan davranışlar, ayrıca Kurtuluş Savaşında İstanbul'daki azınlıkların batılıları desteklemesinden kaynaklanan Türk halkında oluşturduğu kinden bahsedilmemiş. Taraflı şablonu koyuyorum ve düzeltilmesi lazım. Ruzgar 22:46, 5 Ocak 2006 (UTC)
[değiştir] Taraflı mı?
Olayların gerekçelerinden bahsedilmemiş ve yahut dönemin şartlarının gözetilmemiş olması kanımca sadece tespitten oluşan bu makalenin güvenirliğini ve doğruluğunu etkilemez. Olayların sorumluları mahkeme kararı ile kesinleşmiştir üstelik.
"Olayların sorumluları mahkeme kararı ile kesinleşmiştir üstelik."
Olaylar hakkında bilemiyorum ama sorumluları hakkında taraflılık var. Çünkü sorumluları Adnan Menderes hükümeti gibi gösteren mahkeme heyetinin kendisinin taraflılığı kesinleşmiştir.
[değiştir] O kadar basit değil
Olayı bir bomba yüzünden çıkmamıştır diye küçümsemek yanlıştır, bakın bir Karikatür yüzünden de Tabzon'da olanları görüyoruz. Dünya'da insanlar galeyana geldi binalar ateşe veriliyor. Bazen ufak bir kıvılcım yetiyor.
Danimarka'da bir densizin çizdiği (ki son derece yanlış bir tavranıştır) karikatürlerin günahını Tarabzon'da bir papaza ödetmek niye?
Bir haksızlığa başka haksızlıkla karşılık verilmez. 6-7 Eylül olayları tarihin gerçeğidir 2 si papaz 16 kişi hayatını kaybetmiş binlerce dükkan yağmalanmış, Kiliseler ve mezarlıklar talan edilmiştir. Bu gerçekler fotoğraflarlan da belgelenmiştir.
Yıkımın miktarı, maaliyeti ve yıkımdan sonra İstanbul'dan Yunanistan'a yapılan göçler de ortadadır.
Kaldıki Tansim'e gelenlerin neredeyse tamamı İstanbul dışından gelmişlerdir ve ellerinde tek tip önceden hazırlanmış aynı boy ve ölcülerde sopalar vardır. Bu konuda haklısınız olay bomba ile alakalı değil tamamen provokatif bir olaydır.
Yunanistan'da olduğu söylenen bombalama hareketinin faturasını İstanbulda'ki Türk vatandaşı Rumlar'a çıkartmak niye? Kaldıki bu bombalama hareketi'nin arkasında kimlerin olduğu sonra ortaya da çıkmıştır.
6-7 Eylül'ü inkar etmek yerine 6-7 Eylül'ün oluşumuna neden olan sebepleri ortadan kaldırmak gerekir.
6-7 Eyül olayları olmuştur! Bundan ders alınması gerekmektedir yoksa Tarih tekerrürlerden ibarettir sözü doğrulanır.
35.5 Karşıyaka 20:52, 6 Şubat 2006 (UTC)
Ben sizin yazdıklarınızı reddetmiyorum. Ama sanki önceden biz o yunanlılarla, rumlarla kardeş kardeşe yaşamışız bir olay olmuş keyfimizden onları öldürmüşüz gibi bir anlam çıkıyor. Rumlar İngiliz ve Yunan orduları İstanbul'u işgal edince ellerinde yunan bayrakları ile onları karşılamadılar mı? Ege bölgesinde ve Yunanistan'da yapılan katliamların sorumluları onlar değiller mi? Kıbrıs da(ki bu olaylar olduğu zaman insanlarımız hala öldürülmekteydi) olan katliamların sorumluları da onlar değiller miydi? Elbetteki onlar bu işleri yaptı diye bizim gidip onları öldürmemiz gerekmiyordu ama olayın sebepleri yazmak lazım, Türk halkında yunanlılara karşı oluşan nefreti yazmak lazım. Bunları yazmadan makale tarafsız olamaz. Ruzgarmesaj 21:07, 6 Şubat 2006 (UTC)
[değiştir] İngilizce Vikipedi tarafsız değil ise...
Bu maddenin kaynaklarından biri maddenin İngilizcesi ve o maddede şu an tarafsızlık tartışması var. Dolayısıyla bu sayfa da şu an için tarafsızlıktan uzaktır.
- İngilizce Wikipediada aynı konu taraflı anlatılmış olabilir, aynı konu başlığının orada taraflı olması burada da taraflı olacağı anlamına gelmez.
Eğer taraflı bulduğunuz bir yer varsa belirtirsiniz hiç bir done göstermeden metnin tamamına taraflıdır yaftası yapıştıramazsınız.
Burada geçen bütün rakamlar mahkeme kayıtlarından alınmıştır, burada her yazılanın kayıtları ve fotoğrafları bulunmaktadır. Sizin taraflı iddianızın kanıtı ne? Vicdani Red!
Kafamızı kuma gömmek yerine geçmişden ders alıp benzer olayların yaşanmamasına gayret göstermeliyiz. Yoksa çok kolay "Taraflı" şablonu koymak.
Ama o yazıya Taraflı şablonu koyacak kişinin önce kendi alnına taraflı etiketi koyması gerekir.
35.5 Karşıyaka 21:56, 6 Şubat 2006 (UTC)
[değiştir] Tarafsız
- Tarihi böyle geriye dönüp incelerseniz onlar da: "Osmanlılar bizim İstanbulumuzu işgal etti, bütün Balkanlar'ı ve Yunanistan'ı zaptetti, 400 sene boyunduruk altında yaşadık". Diyeceklerdir.
Biz Balkanlar'ı alırken bunun adı fetih olacak ama onlar buraya gelince işgal bu mu tarafsız yorum?
Kurtuluş Savaşı başlamadan önce Sevr Anlaşmasını imzalayıp vatanı adeta satan ve İzmir'i Yunanlılar'a peşkeş çeken Osmanlı Padişahları suçsuz da. Padişahın izniyle gelen O Yunan askerlerini alkışlayan Rumlar mı suçlu?
Siz Batı Trakya'da yaşayan Yunan vatandaşı bir Türk olsanız, ve Yunanistan ile Türkiye arasında yapılan bir anlaşmayla Batı Trakya Türkler'e bırakılsa Türk ordusu Gümülcine'ye girerken alkışlamaz mısınız? Dürüst olun.
6-7 Eylül olaylarının arkasında Kıbrıs varsa bile bunun günahını kimsenin İstanbullu rumlara çektirmeye hakkı yoktur. Kurtuluş savaşında Rumlar Yunanlılardan yana çıkmış diye bundan 40 yıl sonra bunu bahane edip İstanbul Rumlarına yapılan bu menfur saldırıyı haklı gösteremeyiz.
Konunun başlığı 6-7 Eylül olaylarıdır, 6-7 Eylül olaylarında kim haklıdır kim haksızdır bunun yargılamak tarihçilerin işidir.
Yazıda kimse suçlanmamaktadır, yazıda hakaret yoktur, yazıda geçen rakamlar resmi rakamlardır. Yazıda eksik taraf varsa başına (6-7 eylül Olaylarını Tetikleyen Olaylar) diye bölüm açar bildiklerinizi yazarsınız ama eksik buluyor diye "Taraflı Şablonu" koymak doğru bir davranış değildir.
Bu mantıkla Wikipedia'daki 16.000 makalenin hepsine eksikliğini bahane edip taraflı şablonu koymak mümkündür.
Lütfen empati yapın yani karşıdakinin de neler düşünüp hissedebileceğini düşünün, kendinizi bir Rum yerine koyun ve dahli olmadığınız bir konuda ibadethanelerinizin yakıldığını, din adamlarınızın öldürüldüğünü, rahibelerinize tecavüz edildiğini ve akrabalarınızın kemiklerinin mezardan çıkartılıp ortalığa saçıldığını düşünün. Neden? Dedeleriniz 40 sene önce Yunan askerlerini alkışlamış diye. Aynı Rum halkı Fatih İstanbul'a girerken onu da alkışlama mışmıydı?
Saygılar, 35.5 Karşıyaka 21:48, 6 Şubat 2006 (UTC)
Yazdıklarının yazdıklarımla alakasını göremiyorum. Bende orada masum insanların öldüğünü söylüyorum ama o zaman yaşanan olaylara hiç değinilmiyor sanki canımız sıkılmışta adam öldürmüşüz gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu bana ingilizce vikipedideki Ermeni Soykırımı makalesini hatırlattı.
Sana bir alıntı yapıyorum makaleden "tanbul'un gayrimüslim yerlileri, ayak takımının yobaz güdümlü, bilinçsiz davranışı sonucu evlerini terk etmek durumunda bırakılmışlardır. 1955 yılını izleyen bu gelişme, aynı zamanda İstanbul'da dini anlamda çoğulculuğun da sona erdiğini simgelemektedir.." bu kısım bile makalenin taraflı olduğunu kanıtlamak için yeterlidir sanırım. Ruzgarmesaj 21:59, 6 Şubat 2006 (UTC)
-
- Bu ifade rahatsız ettiyse gider bu ifadeyi değiştirir wikipedia'ya katkıda bulunursunuz. Metnin tümüne Taraflı yaftası koyarak katkı olmaz Ayrıca makale eksik Rahibelere tecavüz edildiği yazılmamış.
Madem o kadar "katkı" yanlısısınız siz katkı yapın ve makaleyi "türkler canı sıkıldı adam öldürdü" kalıbından çıkartın. Makale taraflı şablonu ile kalmalıdır çünkü şu andaki hali taraflı(sadece yukarıda yazdığım ifade değil) ileride ben veya benden başka kişiler gerekli düzeltmeyi yapacaktır. Ruzgarmesaj 22:06, 6 Şubat 2006 (UTC)
-
- Bakın orada Türkler demiyor ayak takımının yobaz güdümlü, bilinçsiz davranışı sonucu diyor yani ayak takımın hareketini Tüm Türklere maaledemezsiniz. Aklı başında hiç bir Türk vatan evladı gidip de sırf başka milletten diye vatandaşına bunu yapmaz. Evet bu 6-7 Eylül hareketini yapanlar Çapulcudur, Cahildir, Bilinçsizdir, Güdümlüdür bunu kimse inkar edemez.
[değiştir] Taraflı İfadeler
Taraflı ifadeleri yazıyorum
"19. ve 20. yüzyıllarda çokuluslu imparatorlukların dağılmasını, etnik olarak homojen devletlerin kurulması çabası izlemiştir. 1919-1920 Paris Barış ve 1923 Lozan antlaşmalarının sonucunda homojen ulus-devletler değil, içlerindeki etnik gruplardan birinin, kaderini tayin hakkını kendinde gördüğü ve kendini yeni devletin taşıyıcısı olarak tanımlarken, diğer etnik gruplara azınlık statüsünü atfettiği devletler oluşmuştur. Ancak, bu yeni devletlerin azınlıkları, genellikle, ulus-devletin homojenleştirilmesi önünde bir engel ve hatta tehdit olarak algılanmışlardır. Devletin yeni meşruiyet zeminini meydana getiren unsur, etnik-kültürel birlik olarak kabul edildiğinden, diğer etnik grupların varlığı, ancak yeni devletin bir zaafı olarak görülmeye başlanmıştır. "
Türkiye'nin ulus devlet yapısı sorgulanıyor, ayrıca olayların ulus devlet yüzünden çıktığı iftirası atılıyor. Ayrıca bu başlık altında Türklere yapılan soykırımlar sonucu halkda oluşan nefretten bahsedilmiyor.
"Sonuç olarak, 6-7 Eylül 1955 olayları, Rum, Ermeni ve Yahudilerin büyük göç dalgalarıyla ülkeden ayrılmasına neden oldu. Gayrimüslimlerin büyük bir kısmı için, yaşananlar, Türk vatandaşı olarak kabul görmediklerinin kanıtı olmuş, hangi parti iktidarda olursa olsun, gelecekte de ayrımcılıklara maruz kalacakları düşüncesi azınlıkların yurtdışına göç kararını vermelerine yol açmıştır. Nesiller boyu Türk bayrağı altında yaşamış ve kendini geleneksel bağlamda böyle tanıtlamış olan İstanbul'un gayrimüslim yerlileri, ayak takımının yobaz güdümlü, bilinçsiz davranışı sonucu evlerini terk etmek durumunda bırakılmışlardır. 1955 yılını izleyen bu gelişme, aynı zamanda İstanbul'da dini anlamda çoğulculuğun da sona erdiğini simgelemektedir."
Bu kısım bir kere saçma çünkü o zamanki Rumlar Türk kimliğinde değillerdi. Zaten hiç bir zaman bu kimliği kabul etmediler Lozan antlaşmasına göre azınlık durumundaydılar. Kendileri Türk vatandaşı olarak görmeyen bir grubu Türk halkı nasıl Türk vatandaşı olarak kabul edebilirki. Ayrıca hiç bir şekilde İstanbuldaki Rumlar "geleneksel olarak bu bayrağın altında yaşadıklarını" kanıtlamamışlardır devamlı düşman kuvvetleri için beşinci kol faliyetleri yürütmüşlerdir. Şu göç eden yahudiler kısmı da çok komik Allah aşkına biri bana bu göç eden yahudilerin listesini versin Türkiye'deki hangi yahudi ben yahudiyim derki. Keşke adamlar göç etse de Türkiye biraz nefes alsa. Türkiyedeki yahudilerin listesine bakmak isteyen Sabetayizm makalesine baksın.
Ayrıca makalenin tümünde "gariban rumlar" havası sezinlenmektedir. Aşağıda verilen kaynaklar da zaten makalenin tarafsızlığını çok açık bir şekilde anlatmaktadır. Olay tarafsız bir şekilde anlatılana kadar taraflı şablonun konulması gerekmektedir. Ruzgarmesaj 23:02, 6 Şubat 2006 (UTC)
[değiştir] Kafatasçılık
Kimin kendini Türk hissedip kimin hissetmediğinin bekçiliğini yapmak sizin gibilere mi kaldı?
"Türkiye'deki hangi yahudi ben yahudiyim derki. Keşke adamlar göç etse de Türkiye biraz nefes alsa
Aynı matıkla: Keşke şeriatçı asalaklar irana göç etse de memlekete huzur gelse.
Sırf yukarıdaki yazınız bile sizin ne denli kafatasçı olduğunuzu gösteriyor.
Ayrıca Yahudi ile Sabetaycı arasındaki farkı öğrenin öyle gelin makale yazın.
Vatanı milleti Serv Antlaşmasıyla Yunana peşkeş çeken hayin Osmanlı padişahlarını görmeyip, Osmanlının izniyle bu ülkeye giren Yunan askerini alkışlayan Rum'u görmek. Bu mu tarafsızlık?
Kara çarşaflarıyla ülkemizin üzerine kara bulut gibi çöken o şeriatçı güruhu görememek bu mu tarafsızlık?
İran ve Arap hayranı Şeriatçı grubun kendini çok Türk mü görüyor. Dilimize o Arapça kelimeleri sokanlar, şalvar, cüppe, sarık çarşaf sokaklarda memleketin kıyafet kanununu ihlal edenler çok mu Türk?
Keşke bu güruh terketse Türkiyeyi'de memleket nefes alsa.
Memleketin ortaçağın karanlığına sürükleyen şeriatçı güruha toz kondurmayıp 1500 kişi kalmış rumlardan çıkartın acısını.
Onlarda gidince sıra kime gelecek Laik kesime mi? Avucunuzu yalarsınız.
Tartışmayı kişisel yöne çekmek istemiyorum. Siz bana yukarıdaki ifadelerin tarafsız olduğunu kantılayın. Ruzgarmesaj 23:29, 6 Şubat 2006 (UTC)
[değiştir] Siz bana 1955'li yıllarda Rumların kendini Türk hissetmediklerini kanıtlayın
Sizinki tamamen bir faraziye, faraziyeler üzerine hüküm olmaz.
Bu olaya menfur olaya karışanlar "çapulcudur, yönlendirilmiştir, ipsiz sapsız takımıdır ve hatta ekliyorum ŞEREFSİZDİRLER"
Böyle iğrenç bir hareketin haklı sebebi olamaz.
Makale tarafsızdır.
- Makalede yazılanlar tamamen faraziye kim bana ordaki rumların kendini Türk olarak gördüğünü kanıtlayabilir. O kadar istiyorsanız gidin burdan göçmüş bir rumla konuşun kendini bir saniye bile Türk olarak görmüş mü? Ayrıca ben makaleye rumlar kendilerini Türk olarak görmüyorlardı onun için katledildiler diye bir şey ekliyelim demiyorum. Onun için benim kanıtlama gibi bir zorunluluğum yok bir iddia var ise bu kanıtlanmalı.
Ayrıca hakaretle bir yere varamayacağımızı anlamamız lazım. Ruzgarmesaj 23:37, 6 Şubat 2006 (UTC)
-
- Rahibelere tecavüz eden, iki papazı öldüren, bir papazın penisini zorla sünnet eden, mezardan kemikleri çıkartıp saçanların yaptığına Şerefsizlik demek mi hakaret? Ne demeliydim Aziz mi?
Size bir siyasinin kelimleriyle cevap vereyim Hadi ordan! Hadi ordan!
Kim olursa olsun Vikipedi bünyesinde ona karşı hakaret etmiyoruz. Mesele hakareti hak edip etmediği ile ilgili değil. Mesele Vikipedi'nin yorum yapmadan sadece gerçekleri yazması ile ilgili ve bunu yaparken düzgün bir üslupla tartışması. Sakin olmaya çağırıyorum. --Dbl2010 23:50, 6 Şubat 2006 (UTC)
-
- Peki bu "Türkiye'deki hangi yahudi ben yahudiyim derki. Keşke adamlar göç etse de Türkiye biraz nefes alsa" lafı hakaret değil mi? Doğrudan ırkçılık kafatasçılık buna göz mü yumuluyor?
Birşeylere göz yumduğum yok. Sakin olun çağrısı yaptım ve Vikipedi'nin amacını ve kurallarını hatırlattım. Uzatmaya gerek yok. --Dbl2010 00:00, 7 Şubat 2006 (UTC)
-
- O zaman bizzat kendisini de Antisemit ve kafatasçı açıklaması için uyarın. Bu söylediği lafları geri almadıkça bu mesela kapanmıyacak! Öyle sırf siz Sus diyorsunuz diye ırkçılığa seyirci kalacak değilim. Ya görevinizi tam yapın yada müdahil olmayın.
Lütfen bu gibi tartışmalarda soğukkanlı olalım. Bir şey yazacağımız zaman kaydetmeden önce birden fazla düşünelimki tartışma gereksiz yerlere uzamasın. Bu gibi tartışmalar daha öncede yaşandı ve tartışmalar kişiselliştikçe makaleye en küçük bir faydasının olmadığı görülüyor. Gereksiz yere zaman kaybı oluyor ve tarafların kırıldığı ve yıprandığı ile kalıyor. Lütfen tartışmaya sakin devam etmeye çalışın. Şayet ciddi anlamda sinirlendiyseniz, biraz mola verin. O şekilde devam edin. Şimdiden teşekkür ederim.--Ugur Basakmesaj 00:12, 7 Şubat 2006 (UTC)
- Lafımı geri alacak değilim. Nasıl masum Türk halkı şerefsiz oluyorsa, Kurtuluş savaşımızda 5. kol faliyeti yürüten ve Amerika'nın mandasını olmamazı savunan yahudiler ve yahudi dönmelerine gitselerde kurtulsak deme hakkım vardır. Ayrıca anti-seminist olmaktan gurur duyarım batının sırf yahudilerin yaptıklarını anlatan insanları susturmak için bulduğu bu sıfata sahip olmaktan gurur duyarım. Ruzgarmesaj 00:20, 7 Şubat 2006 (UTC)
-
- O zaman ben de senin "Şerefsiz" olduğunu deklare ederim. Sütü ve kanı bozuk bir kafatasçısın
[değiştir] Çatışma
Belirli sayfa ve resimlere konan telif hakkı ile ilgili etiket Kskli tarafından sürekli olarak, öznel yorumlarla, kanıtlamaktan kaçılarak ve son birkaç keredir keyfi şekilde hiçbir açıklama yapılmadan kaldırılıyor. Umarım buna daha fazla izin verilmez.
[değiştir] Örnekler
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=6-7_Eyl%C3%BCl_Olaylar%C4%B1&diff=217586&oldid=217585
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=6-7_Eyl%C3%BCl_Olaylar%C4%B1&diff=217569&oldid=217565
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=6-7_Eyl%C3%BCl_Olaylar%C4%B1&diff=217543&oldid=217540
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Resim%3A67b.jpg&diff=217583&oldid=217581
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Resim%3A67b.jpg&diff=217577&oldid=217575
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Resim%3A67b.jpg&diff=217534&oldid=217532
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Resim%3A67b.jpg&diff=217567&oldid=217564
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Resim%3A67eylul.jpg&diff=217576&oldid=217574
- http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Resim%3A67eylul.jpg&diff=217548&oldid=217544
. . .
- Kskli adlı kullanıcı kaynak göstersin ve resimlerin ruhsatlarını belgelesin. Aksi taktirde şu anki koruma ona yarayacak. Adam yaymış kendini. Hiçbir çağrıya yanıt vermiyor. Yaptığı çirkefliklerle sayfayı da istediği gibi kitlitletti. Böyle kepazelik olmaz. Ya her şey kanıtlansın ve belgelensin ya da maddenin taraflı olduğu belirtilsin. Vikipedi işini gücünü bıraktı böylelerin peşinden koşturuyor. 85.103.137.113 16:30, 7 Şubat 2006 (UTC)
[değiştir] Varsa bir rakam yanlışı
Varsa bir rakam yanlışı, yada bu olayın gerçekleşmesine neden olan sebepler, bunlar için bir başlık açılarak yazılabilir ama hiç bir neden göstermeden.
Rumlar zaten kendilerini Türk hissetmiyorlardı bahanesiyle bu yapılanları onaylamanın ve bu makaleyi içinde hiç bir bilgi yanlışı ve hakaret yokken taraflı göstermenin anlamı yoktur.
Makalede bu yapılanın Türklere maaledilemeyeceği belli ve kışkırtılmış bir güruhun işi olduğu anlatılmaktadır. Olayların doğruluğu mahkeme kayıtlarıyla da kanıtlanmış suçlular ceza almışlardır.
Makaledeki fotoğraflar o günün tüm gazetelerinde yayınlanmıştır, bu gün de internette her yerde telif hakkı aranmaksızın kullanılabilir. Bazı arkadaşların bu resimleri sabote etme çalışmasının arkasında suçluluk kompleksi yatıyor olabilir ama gerçeklerden böyle kaçmak mümkün değildir.
Eğer makalede eksik bir yan varsa altına ilave edilmek suretiyle geliştirilebilir ama faraziyelerle Yok öyle olmamıştır larla mahkeme kayıtları ve mahkemeden çıkan sonuçlar taraflı gösterilemez.
Makaledeki gerçekleri inkar edemeyen arkadaşlar bunu apaçık sergileyen fotoğraflara saldırıyorlar çünkü biliyorlarki bu fotoğrafları görenler o gün yaşananları göreekler.
Saygılar,
Arkadaşım İngilizce sayfaya bak o resimlerin olduğu sayfada hangi resim etiketi kullanılmış. Ben senle makaleyi tartışmıyorum resmin telif hakkını tartışıyorum. --85.103.190.11 01:00, 7 Şubat 2006 (UTC)
-
- Goggle'da 6-7 eylül yaz o resimden farklı sitelerde yüzlerce göreceksin. Hem En.Wikipedia'da olması bi anlam ifade etmez ne malum orada da telif şablonunu senin koymadığın?
Orda ben koyduysam niye kaldırılmamış? Neden senin gibi biri çıkıp silmemiş bu kamu malıdır diye? Benim bi fotoğrafımı isterse 1000 tane site kopyalasın, benden izin almadığı sürece hepsi suçludur. Onların kopyalamış olması sana yasal bir hak mı veriyor? Google'da öküz yazdın mı aynı öküz resminden 1000 tane bulursun. Öküzlerin hakkını kim savunacak?
- Konu artık arsızlık noktasına geldi. Neyse, eğlenmene devam et Kskli. Fotoğraftaki zenci kadına bakıp ben de kendi kendime gülüyorum. Diyorum ki herhalde Rumları İstanbul'daki zenciler kovalamak istedi. Kendini yarım yüzyıldır ispatlayamadın, al sana Vikipedi; oyna dur. :-D 85.99.153.206 01:08, 7 Şubat 2006 (UTC)
[değiştir] Taraflı
Yobaz takımının neden sorumlu olduğunu anlamadım. Dini bütün olanların Atatürkün evinin bombalanmasıyla ne alakası olabilir. Dini bütün olanları genel görüşü atatürkün dini yok ettiği, dini rafa kaldırdığıdır. O halde onun evinin bombalanmasını memnuniyetle karşılamaları gerekmez mi?
[değiştir] Taraflı Değil
9 Mayıs 2006 193.255.230.227 versiyonunda taraflılık göremedim. Bence makale çok başarılı bir şekilde yazılmış. Emeği geçenlerin eline sağlık. --DenizRC 14:59, 15 Mayıs 2006 (UTC)
Taraflı olan bölümleri göstermeme gerek yok çünkü son paragraf tamamen taraflı, gariban Rumlar havası seziliyor. Ayrıca maddenin içinde Rumların I. Dünya Savaşı sırasında yaptıkları ve Türkler arasında nefrete sebep olan hareketlerinden bahsedilmiyor. --Ruzgarmesaj 19:37, 2 Ekim 2006 (UTC)
Rumların 1. Dünya Savaşı ve sonrasinda yaptıklarından bahsedilmemesi konuyla ilgisi olmamasındandır. O olaylardan 1. Dünya Savaşı ve Kurtuşuş Savaşı maddelerinde bahsedilir, burada değil. Olaylar 1955 yılında gerçekleşiyor, yani 1. Dünya Savaşı'ndan yaklaşık kırk yıl sonra. 1. Dünya Savaşı sırasında yaşamış olan çoğu insan ölmüş, o kişilerin çocukları, hatta torunları yaşamakta.
Ayrıca maddede "gariban Rumlar" havasi sezilmesi lazim, yoksa tarafli olurdu. Bir ülkede azınlık olan bir grubun evleri, işleri ve kutsal mekanları yağmalanıyor, bu kişiler fiziksel saldırılara uğruyor, hatta öldürülüyorlar ise "gariban"dırlar.
Son paragrafta taraflı olduğunu düşündüğün ifadeleri belirtirsen tartışır, gerekli düzenlemeyi yaparız. --DenizRC 06:21, 3 Ekim 2006 (UTC)
Yukarda da belirtmişim ancak ben yinede yazayım dedim son paragraftaki şu ifadeler tamamen yorum ve taraflı bir şekilde yazılmış. Bunları tarafsız bir hale getirmenin de imkanı yok çünkü sadece yorum.
- "Gayrimüslimlerin büyük bir kısmı için, yaşananlar, Türk vatandaşı olarak kabul görmediklerinin kanıtı olmuş, hangi parti iktidarda olursa olsun, gelecekte de ayrımcılıklara maruz kalacakları düşüncesi azınlıkların yurtdışına göç kararını vermelerine yol açmıştır. Nesiller boyu Türk bayrağı altında yaşamış ve kendini geleneksel bağlamda böyle görmüş olan İstanbul'un gayrimüslim yerlileri, çevrelerin bilinçsiz ve kabul edilemez bu davranışı sonucu evlerini terk etmek durumunda bırakılmışlardır. 1955 yılındaki bu olayın, dönemin İstanbul'unda, dini ve milli anlamda çoğulculuğun ve karşılıklı hoşgörünün güçsüzlüğüne ve sona ermesine işaret ettiği söylenebilir ve bu yüzden azınlıklar ülkeyi terketmek zorunda kalmıştır."
Burda da Türkiye'nin ulus devlet politikası yeriliyor, olayların sebebinin Türkiye'nin ulus devlet politikası olduğu iddia ediliyor. Ayrıca bu bölüm madde ile alakasız.
- "Ancak, bu yeni devletlerin azınlıkları, genellikle, ulus-devletin homojenleştirilmesi önünde bir engel ve hatta tehdit olarak algılanmışlardır. Devletin yeni meşruiyet zeminini meydana getiren unsur, ulusal üst kimlikli etnik-kültürel birlik olarak kabul edildiğinden, diğer etnik grupların varlığı, statüko tarafından yeni devletin bir zaafı olarak görülmeye başlanmıştır."
Zaten maddenin başlangıcı taraflı, direk olarak 1955'den başlıyor yani olaylar nasıl başlamış, sebepleri neler bunlardan bahsedilmiyor ayrıca Türkiye'nin o zamanki politik problemlerinden de bahsedilmiyor. Son olarak maddenin hiç bir yerinde Kıbrıs'da ölen Türklerden veya I. Dünya Savaşı'nda Rumların işgal kuvvetlerini desteklemesinden bahsedilmiyor. Siz kabul etmesenizde I. Dünya Savaşında ve Kıbrıs'da yaşanan olaylar 6-7 Eylül olaylarının önemli sebeplerindendir. Bu olaylar Türkler arasında Rumlara karşı bir nefret oluşturmuştur, Atatürk'ün evine bomba atıldı haberi ise bu nefretin dışarı çıkmasını sağlayan itici bir unsurdur. --Ruzgarmesaj 13:38, 3 Ekim 2006 (UTC)
- "Gayrimüslimlerin büyük bir kısmı için, yaşananlar, Türk vatandaşı olarak kabul görmediklerinin kanıtı olmuş, hangi parti iktidarda olursa olsun, gelecekte de ayrımcılıklara maruz kalacakları düşüncesi azınlıkların yurtdışına göç kararını vermelerine yol açmıştır. Nesiller boyu Türk bayrağı altında yaşamış ve kendini geleneksel bağlamda böyle görmüş olan İstanbul'un gayrimüslim yerlileri, çevrelerin bilinçsiz ve kabul edilemez bu davranışı sonucu evlerini terk etmek durumunda bırakılmışlardır. 1955 yılındaki bu olayın, dönemin İstanbul'unda, dini ve milli anlamda çoğulculuğun ve karşılıklı hoşgörünün güçsüzlüğüne ve sona ermesine işaret ettiği söylenebilir ve bu yüzden azınlıklar ülkeyi terketmek zorunda kalmıştır."
- "Ancak, bu yeni devletlerin azınlıkları, genellikle, ulus-devletin homojenleştirilmesi önünde bir engel ve hatta tehdit olarak algılanmışlardır. Devletin yeni meşruiyet zeminini meydana getiren unsur, ulusal üst kimlikli etnik-kültürel birlik olarak kabul edildiğinden, diğer etnik grupların varlığı, statüko tarafından yeni devletin bir zaafı olarak görülmeye başlanmıştır."
İfadeleri bence taraflı değil. Zaten bu ifadeler, Dilek Güven'in "6-7 Eylül Olayları" adıyla kitaplaştırdığı doktora tezindeki ifadelere çok benziyor. 1934 Trakya Olayları ve Varlık Vergisi gibi olaylar; gayrimüslimleri Türkiye Cumhuriyeti Deveti'nden soğuttu. Olaylar sırasında polisin elinde imkan olduğu halde hiçbir müdahelede bulunmaması gayrimüslümlere Türkiye'de istenmediklerini hissettirdi. Şu örnek Türkiye'nin gayrimüslümleri nasıl gördüğünü çok net biçimde ortaya koyacaktır: 1946 yılında hükümetin hazırladığı azınlık raporunda şu sözler geçiyor; "İstanbul'da, özellikle Rumlara karşı ciddi tedbirler almalıyız. Bu anlamda söylenecek tek bir cümle var: İstanbul'un fethinin 500. yıldönümüne kadar İstanbul'da bir tek Rum bile kalmamalıdır." (Kaynak yine Dilek Güven'in kitabı)
- Zaten maddenin başlangıcı taraflı, direk olarak 1955'den başlıyor yani olaylar nasıl başlamış, sebepleri neler bunlardan bahsedilmiyor ayrıca Türkiye'nin o zamanki politik problemlerinden de bahsedilmiyor. Son olarak maddenin hiç bir yerinde Kıbrıs'da ölen Türklerden veya I. Dünya Savaşı'nda Rumların işgal kuvvetlerini desteklemesinden bahsedilmiyor.
Bu sözlerinize çok katılıyorum, ama bu dediğiniz maddeyi eksik yapa,r taraflı değil. Maddede Kıbrıs Türktür Cemiyeti ve bu cemiyetin Adnan Menderes hükümeti ile ilişkisi üzerinde yeterince durulmamış. Kıbrıs'ta İngiltere-Yunanistan-Türkiye ekseninde dönen politikalar ve bunun sonucunda Kıbrıs'ta yaşanan karşılıklı şiddet olaylarının yarattığı gergin ortamdan söz edilmemiş.
Londra'daki müzakerelerde zor durumda bulunun dış işleri bakanı Zorlu, saldırıdan kısa bir süre önce hükümetin "Avrupa'nın zapt edilemez bir Türk kamuoyu olduğuna inanması" için gerekenin yapılması gerektiği rica etmiştir. Atatürk'ün Selanik'teki evine bomba atan da konsolosluk çalışanı bir Türktür ve sonraki yıllarda kaymakamlık ve valilik görevlerine terfi ettirilmiştir. Olaylar, Menders hükümeti tarafından Kıbrıs konusunda Yunanistan'a baskı uygulamak için planlandığı açıktır. Bu amacı gerçekleştirmek için Türkler ile Rumlar arasında Kurtuluş Savaşı döneminden beri var olan kırgınlığı kullanmıştır. Ama genel anlamda Türklerin Rumlardan nefret ettiği ve saldırıya destek verdiğini söylemek güçtür. Çünkü birçok Rum, komşuları olan Türkler tarafından evilerinde saklanmış ve saldırılardan korunmuştur. Saldırganların büyük bir kısmı ise İstanbul dışı kentlerden kamyonlarla getirilmiştir.
Not: Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan İşgalini destekleyen Rumlar ile 1955'in Rumları aynı insanlar değil. Aradan otuzbeş yıla yakın süre geçtiğinden olayda saldırıya maaruz kalanlar bu kişilerin ancak oğulları veya torunları olabilirler.
İyi çalışmalar --DenizRC 17:10, 3 Ekim 2006 (UTC)
Sözlü olarak bana ulaşan bir aile gözlemi: Dükanının önünde eli sopalı adamlara sigara ikram ederek "vallahi ben Türküm abicim, bak vallahi diyorum, ekmek Kuran çarpsın" diyen Rum. Bir adamın elindeki kağıda bakıp "ama bu dükkanı da yazmışlar listeye" demesi. Akrabamın "Ayol bunlar müslüman. Bizim komşu bunlar, tanıyoruz." diyerek adamı kurtarması. Olanlardan utanç duyuyorum. Filanca 15:02, 28 Ekim 2006 (UTC) Buradaki tartışmalar çok ilginç. Nefret "Rüzgar"ı yorumlarda anti semitistim diyerek bir ırka karşı olduğunu belirtip kendi duruşunu açıka ortaya da koymuş.Kıbrıs Türklerini kesen fanatik Rumlar da onlar bize Osmanlı Zamanında zulmetmişti veya Srebranica'daki Sırpların Müslümanlar da bizim erkek çocuklarımızı kan vergisi ile alıyordu bizim yaptığımız şeyin kurbanları "gariban olarak değerlendirilemez" diyorlar zaten. Aslında her milletin böyle fanatikleri psikopatları var. Gerçek mücadele onların arasında gibi gözükse de aslında gerçek mücadele onlar ve uygarlıktan, insanlıktan yana olanlarla onlar arasında. Bu zihniyet Türkiye gibi aydınları, bilim adamları yeterince saygınlık kazanamamış kültürel olarak geri toplumlarda daha fazla ortaya çıkıyor tabii. Yazımı beni keyiflendiren bir bilimsel gelişme ile noktalayayım, bu gibi fanatikler (Türk Yunanlı, Sırp, Arap, İsrailli vs) önümüzdeki 10 sene içinde aslında ırkın var olmadığını ırkçılık diye bir şey olduğunu da öğrenecek. Örneğin Yalan Rüzgarı bir kaç yüz yıl öncesinde genetik olarak o Yunan Ordusu’nu alkışladığı için nefret duyulanlar ile 6 7 Eylül'de nefret edip yağmalayanların yakın akraba olduğunu öğrenecek. Bakınız http://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=nakracas+anadolu&meta= http://www.hafif.org/yazi/daha-fazla-genetik http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=1885
- "Nesiller boyu Türk bayrağı altında yaşamış ve kendini geleneksel bağlamda böyle görmüş.."
- Bu ifade doğrudur. 15. yüzyıldan 19. yy'a kadar gayrimüslim azınlıklar barış içinde Osmanlı toprağında yaşamış, devlet teşkilatında çalışmışlardır(Fener Rum beyleri, tercüme ofisindeki Ermeniler gibi). İfade doğrudur. --DenizRC 13:04, 28 Ocak 2007 (UTC)
