Burak Aydos
Vikipedi, özgür ansiklopedi
'Burak Aydos', Müzisyen. [http://www.burakaydos.com.tr]
1972 yılında Ankara'da doğmuştur. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimini Ankara'da tamamlayan müzisyen Bilkent Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü Mezunudur.
Müzik hayatına Metin TUFAN'dan solfej ve düzenleme dersleri alarak başlayan müzisyen, Ankara Hacettepe Devlet Konservautarı Kontrbass bölümüne gitmiş ancak yetersiz olduğu gerekçesiye okuldan uzaklaştırılmıştır. Konservautardan uzaklaştırılmasına rağmen çalışmalarına devam eden müzisyen, 1991 yılında TRT'nin açmış olduğu "Altın Anten Beste Yarışması"nda "Mor Menekşe" adlı şarkısı ile finalde yarışmıştır.
1993 yılında İrlanda'nın Cork kentinde düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması'nda söz, müzik ve düzenlemesini yaptığı "Esmer Yarim" adlı parçayla ülkemizi temsil etmiştir. 25 ülkenin katılması ile baraj sisteminin ilk defa uygulandığı yarışmada 21. sırayı alması sebebiyle baraja takılan Türkiye, 1994 yılında Eurovision'a katılamamıştır.
Burak AYDOS bestelerindeki gerek nakarata dayanmayan ve bir hikayeyi anlatan sözel kurgusu, gerekse melodik yapıları ile popüler müziğin genel tavrından uzak kalmayı tercih etmekte ancak bu tavrı ve farklı yorumu ile dinleyici kitlesini gün geçtikçe genişletmektedir.
1997 yılında söz ve müziği kendisine ait "Şartsız Kuralsız Hesapsız" adlı solo bir albüm yapan müzisyen "'Yalnızlık Benim Eski Sevgilim'" adlı şarkısıyla ismini duyurmuştur.
30+2007 Nisanı'nda dinleyici ile buluşan “Eski bir İstanbul kabadayısının, Ümitsiz bir aşığın, 30 yaşını aşanların ve Bir babanın” hikâyelerini içeren “30+” adlı yeni çalışmasında müzisyene, Trompet ve Klarnette Hüsnü ŞENLENDİRİCİ, Basgitarda Nurhat ŞENSESLİ, Davulda Volkan ÖKTEM, Piyanoda Burç ŞENSESLİ gibi enstrümanlarında önemli isimler eşlik ediyor. Söz ve Müzikler ilk albümünde olduğu gibi yine Burak AYDOS’a ait.
Son albümünün ilk klibi "Eski Bir İstanbul Kabadayısının Hikayesi" ne çekilmiştir. "Zaman 1915, mekân İstanbul, dönemin kabadayılarından babayiğitliği ile tanınan Mim Kenan ile hasımlarını pusuya düşürmesiyle ünlü Surlu Tefik arasında süregelen anlaşmazlığa büyükler el koyar, racon kesilir. Haksızlığa uğradığını düşünen Mim Kenan, teamüle karşı gelerek kesilen racona boyun eğmez ve meydan okur [1]