Tartışma:Flemenkçe
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Flemenkçe is Vlaams, a dialect of Hollandaca, Dutch. Vlaams or Flemenkçe is spoken in the northern of Belgium, and Hollandaca should NOT be a redirect to Flemenkçe... (Sorry for not speaking Turkish) Effeietsanders 11:17, 5 Ocak 2006 (UTC)
I am not sure if Turkish language has the word "Hollandaca". Turks called the people of lowlands Flemenk and their language Flemenkçe in history. Thus, maybe Hollandaca can be considered the northern dialect of this language? In 20th century, by French influence, unfortunately some Turks think Flamanca is also a Turkish word. Maybe Flamanca may be considered meaning the southern dialect of Flemenkçe. Filanca 09:11, 7 Ekim 2006 (UTC)
[değiştir] Hollandaca
Hollanda´nın resmi dili Hollandaca´dır. Flamanca (Flemenkçe) Belçika´nin resmi dilidir.
[değiştir] Flemenkçe, Hollandaca, ve Flamanca
"Hollandaca" dilimize yeni girmiş bir sözcük. "Hollandalı" da öyle. Daha önce (örneğin on yıl önce) Flemenkçe ve Flemenk sözcükleri kullanılırdı. Sonra okuma yazmaları kıt olan gazeteci tayfası Şam'a Damaskus dedikleri gibi, Hollanda sözcüğünden Hollandalı ve Hollandaca'yı türettiler.
Bir itirazım yok. Türkçenin iç tutarlılığı açısından daha güzel bile olabilir. Ancak işin doğrusu, eskiden Flemenk ve Flemenkçe sözcüklerini kullanırdık. Ve bu sözcüklerin Flaman ve Flamanca ile tek ilgisi ses benzerliği. Flaman bölgesi, Hitler'in ikinci dünya savaşında Almanya'nın Belçika'yı işgali sırasında, Belçika içindeki işbirliğine daha yatkın olan Flemenk azınlığı pohpohlayıp öne çıkarması ve kuzeyde toparlaması sonucu, biraz yapay bir biçimde oluşmuş. Dillerine Flamanca deniliyor.
Flemenkçe (Hollandaca) ile Flamanca arasındaki benzerlik, Türkiye Türkçesi ve Azeri Türkçesi arasındaki benzerlikten çok daha ileridir. Fiilen aynı televizyonları seyrediyor, aynı radyoları dinliyorlar. Daha ziyade İngiliz ingilizcesi ve ABD ingilizcesi benzerliğini andırır.
Bu bağlamda, Hollandaca, Flemenkçe ve Flamanca sözcüklerini bu doğrultuda değiştirmeyi öneriyorum.
--Aydinkutlu 16:19, 6 Kasım 2006 (UTC)
Merhaba. Söylediğiniz üzere, Flemenkçe Türkçeye oldukça yerleşmiş iken, Şam'a "Damaskus" diyen cahillerinkine benzer durumu hoşgörebilir miyiz sizce? Şahsen üzülüyorum Türk kültürünün birikimi kelimelerin böyle heba edilmesine ve bilenlerin de belli miktarda direnç göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Nitekim diğer kültürlerin mensupları bu muhafazakârlığı yapıyor. Fransız, İngiliz Şam'a çook uzakta bize göre, ama kat'iyyen "Şam" demez. Mamafih Flamanca ve Hollandaca ile ilgili şöyle bir kullanım potansiyeli var:
Ana dile Flemenkçe, bunun Hollanda'da konuşulan lehçesine Hollandaca, Belçika'da konuşulanına Flamanca diyebiliriz. Sanırım her açıdan tutarlı olur. Saygılar, Filanca 19:21, 6 Kasım 2006 (UTC)
Merhaba,
Vikipedi'de bir ölçüde yeniyim. Ansiklopedi fikrini ve ingilizcenin pratiğini daha iyi bilmekle birlikte, Türkçe Vikipedinin adetlerine yeni ısınıyorum.
Bana sorarsanız bu ansiklopedinin müdahaleci yönü ile gözlemci yönü arasında kurulacak dengede müdahaleci yönünün çok daha tutumlu kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Yani birşeyi araştırıp eğrisi ve doğrusu ile sunmakla, eğrileri aynı zamanda düzeltip "bu böyle olsun" demek arasında biraz karşıt bir denge var. Ya da daha şairane deyişle olanla olması gereken arasından hangisini sunacağız? Açıkçası ikisinin de çözüm olmadığını düşünüyorum. Olanın (olduğu gibi) sunulması, sonsuz karmaşık ve yapay ölçüde statik bir dünya resmi çıkaracaktır karşımıza. Olması gerekenin sunulması da "kimin gerekliliği?" sorusunun yanında çözümsüz kavgaları getirecektir.
Bizim bu başlıkta "doğrusu budur" diyerek Hollandaca sözcüğünü yok saymamız ne kadar yanlışsa, "artık atı alan Üsküdar'ı geçti, Dışişleri bakanlığı bile Hollandaca diyor" deyip Flemekçe sözcüğünü yok saymamız da o kadar felaket olacaktır. Çünkü dünyamız zaten emperyalizmin yüzlerce at üzerinde çeşit çeşit Üsküdar'lara koşuşturma çağı. Herkes birtakım "ben yaptım oldu"lar peşinde.
Yazdığım yanlış anlaşılmış galiba, ben kişisel yönelimimi belirtirken bunun yansıtılmasını savunmadım. Somut ifade edecek olursak Osmanlı'nın "Flemenk" tabirinin, Abdullah Gül'lü Dışişleri (ve Aydın Doğan'lı medya) tarafından uydurulmuş Hollandalı sözünden çok daha değerli ve "kültürel mirasımız" olduğunu çok düşünmüyorum. İkincisinin sığlığı bir yana, tesadüfen ortaya çıkan sözcük bir basite dönüş güzelliği içeriyor bence. Ancak bu (bile), buraya yansıtılacak olanda "Bence böyle olmalı" keyfiliğine (bir tuzak) düşmeme çabasını yok etmemeli.
Sanırım Vikipedi'nin bu durumlarda uyguladığı T ilkesi gereği, iki eksikli durumu da yansıtmak gerekir. Yani hem Flemenkçe'nin Hollandaca'nın eski adı olduğunu, ama hem de "Hollandaca" sözcüğünün artık resmi dilimizde kullanıldığını yazmalıyız sanıyorum.
"Galat-ı meşhur, fasih-i mehcurdan yeğdir" derlermiş. Yani herkesin bildiği yanlış, az kimsenin bildiği doğrudan yeğmiş. Dediğim gibi, bence burada "yeğ" olması önemli değil. Zaten tartışılır da. Ama önemli olan, madem bu durum tartışmalı, Vikipedi okuru bu tartışmalı durumu olduğu gibi algılayabilmeli maddeyi okurken.
Saygılar. İlginiz için de teşekkürler.
--Aydinkutlu 23:54, 6 Kasım 2006 (UTC)
Tekrar merhaba. Madde başlığı için ne yazık ki sadece tek bir seçim yapabiliriz. Ve bu seçimi yapmak zorundayız. Fazla müdahaleci olmamak, objektif sonuç alınamayacak tartışmalı konularda kesin doğru varmış gibi davranmamak, her iki görüşü de yansıtmak ansiklopedin tutumu olmalı, size katılıyorum. Öte yandan, dil konusunda tutumlarımız olması gerekiyor elbette, madde başlıklarından metinlerde öne çıkarılan kelimelere kadar pek çok yerde tercih yapmak zorunda kalıyoruz. Filanca 22:00, 8 Kasım 2006 (UTC)