Tartışma:OGame
Vikipedi, özgür ansiklopedi
OGame AJAX teknolojisine geçiyor :) starcraft gibi seri bir şekilde oynarız artık :)
Uzay temalı, stratejik bir ağ oyunudur. Kullanıcılar, kendilerine ait bir gezegende, temel bir dizi işlem yardımıyla ürettikleri savaş stratejilerini kullanarak, diğer gezegenleri ele geçirmeye çalışırlar. Diğer oyuncularla ittifaklar kurulup başka gruplarla savaşılabilir. Oyun grafik öğeleri üzerinden bir internet gezgini üzerinde oynanır. [1]
Konu başlıkları |
[değiştir] Türk Ogame Oyuncuları
Alman orijinli oyun. "Universum", kısaca "Uni" olarak 3 Ekim 2002 yılında ortaya çıktığında kimse ondan bu başarıyı beklemiyordu. Alman versiyonunda 42 Evren "Uni" olan oyun, dünyada 1,5 milyon oyuncuya ve 230 Evren'e ulaştı. Web tabanlı oyunlar içinde Türkiye'de 2005 yılının en popüler oyunu Ogame'dir. Türkçe oynanabilmesi nedeniyle büyük sükse yapmıştır. Türkçe serverinde 20 evrende toplam 90 bin üyesi vardır. Moderatörleri ve oyuncuları Türklerden oluşmaktadır. Moderatörler oyunu aktif olarak oynadıkları için bazı negatif eleştiriler almaktadır. Türk Ogame oyuncuları, sadece Ogame Türkiye değil, aynı zamanda İngilizce ve Almanca Ogame serverlerinde oynamaktadır. Ayrıca açılmak üzere olan Yunanistan Ogame'i için büyük bir talepleri vardır. Komşu ülke Yunanistan ile barış ve dostluk üzerine oyunun büyük katkısı beklenmektedir. Bosna Hersek, Brezilya/Portekiz, Almanya/Liechtenstein/Avusturya/İsviçre, İngiltere, Fransa, İtalya, Hırvatistan, Hollanda, Polonya, Rusya, Senegal, Slovakya, İspanya, Tayvan ve Türkiye'de şimdi bu oyun oynanıyor.
[değiştir] Ogame bağımlılığı
Ogame, kendine bağımlı olacak insan tipini seçiyor Oyuna girenlerin bağımlı olup olmayacağı 10 dakikada belli oluyor. Oyunu sevmeyenler tipik olarak hemen oyundan çıkıyor. Oyuna tahammül edemiyor. Şiddetli bağımlılar Ben kaç insan biliyorum günde 20-22 saat online oluyorlar. Hayalet gibi dolanıyor. Arkadaşıyla, eşiyle-dostuyla görüşmeyip evde ogame oynuyor. Ogame yüzünden boşanmalar bile kulağımıza geliyor. Ogame kavgalarını ise saymıyorum. Ogame yüzünden çevresiyle kavga etmeyen yoktur. Bağımlılar, monitör karşısında harcadığı uzun saatlerin farkına varamayan gençler ve çocuklardır. Bir de yaşını belli etmeyen kocaman adamlar var. Ogame'de başarı Ogame'de başarı kolay değildir. İlk evrenlerde ilk 200'de olmak demek, aylarca uykusuz kalmak, en azından uyku düzeninin bozulması demektir. Başarı için irade şarttır. Azar azar oynayarak oyunda bir yerlere gelemezsiniz. Oyunlara karşı olanların doğrusu tekdir: "Gerçek dünyada elde edilmesi imkansız gibi gürünen başarıların sanal dünyada başarılması saçmalıktır" Ogame'nin dışında olanlar oyunu küçümser. Sonunda hiçbir şey elde edilemeyecek gereksiz bir çaba olarak görülür. İnternete, bilgisayara karşı olanlarda karalama kampanyalarına kadar gider. İşlerinden, yaşamlarindan çok fazla şey yitirmeye başlayanlar için durum daha vahimdir. Yaşamlari online olarak gordukleri nicklerden oluşmaya başlar. Benzer insanlar ise tüm gün chat yapan, bundan başka birşey düşünmeyenlerdir. Bunlar, kendini pc başında tatmin etmeye çalışır. Sosyal ilişkileri sadece sanal boyuttadır. Sanal hayat sadece bize özgü değil, tüm dünyada böyle. Ogame yerine internette başka işler yapmak Ogame, pornografi, şiddet ve diğer zararlı sitelerden uzak tutuyor. Örnek verecek olursak Türkiye'de arama motorlarında ilk sırada Gamze Özçelik var. Bir kadının mağdur durumunu zevkle izlenmektedir. "Öyle sitelere gireceklerine böyle oyunlara girseler daha iyi olur" diyenler var. Sanki internet denilince sadece edebiyat, fizik, kimya aranacak. Bilgilenmek dediğimiz zaman sadece bunlar niye geliyor aklımıza? Birçok insan yazılımlar hakkında internette pek çok araştırma yapıyor. "Boşa zaman harcayor" dediğimiz oyunlar için bile yok mod'du yok patch'ti gibi bi sürü araştırma yapılıyor. Hack programlarını öğrenmek için yüzlerce döküman inceleniyor. Bunlar çok faydalı olmayabilir ama insanımız araştırmayı öğreniyor. İttifakın gerçek hayattaki anlamı Ülkemiz, kaynakları olmasına rağmen kötü yönetilen ve geri kalan bir ülkedir ne yazık ki. Kıt kaynakları olup da onu çok iyi kullanan ve sonunda süper ülke haline gelen Japonya gibi örnek ülkeler var. Aslında bizim oynadığımız oyun, yani ogame buna güzel bir örnektir herkes oyunun başında 500 madenle başlar, kaynakların kullanımı,zamanlama ve doğru yerlere kanalize edilmesi sizin aklınız ve bilginizle orantılıdır, gelişiminizin hızını ve yönünü siz yani "aklınız" belirler. Bazıları gerektiği kadar zaman ayırmadığı veya kafa yormadığı için gelişemez, bazıları hem zaman ayırdığı hemde kafa yorduğu için ön saflarda yer alır. Ogame, Türk'ün aklındaki idarecilik ruhunu açığa çıkarır. Başbakan olsam şöyle yapardım diyen insanlara hoydi meydan dedirtir. Büyük bir ittifakta başkanlık, yeri geldiğinde başbakanlıkdan daha zordur. İttifak, oyuna bağlılığın bir simgesidir. "İttifak olmasa yeminle şu vakit bırakırdım" diyen arkadaşlarımız vardır. İttifaktaki arkadaşlar sürekli birbirini etkiler ve daha çok oynamanı ister. İttifaktan ayrılanlar ise oyuna çok az bağlanır. İttifak, aitlik ruhunu gösterir. Her evrene girişde ilk yaptığı şeyin bir ittifağa başvurmak olan kişiler buna tipik örnektir. Oyunu bırakanlarda hafiflik Oyunu bırakanlardan şu sözü sık duyarsınız: "Yazik cok yazik orda kaybettiğim zamana" Peki ne kadar gerçek, ne kadar içten bu sözler? Eşinden boşunan insanlar da aynı şeyi söyler. Çok garip değil mi.
[değiştir] Bağımlılık
Bende aynen katılıyorum.Ben tam bağımlı değilimama günde 7 saat onkline kalıyorum.Arkadaşlarımdan bri günde 23 saat online --193.140.181.20 12:40, 28 Aralık 2005 (UTC)ogameclub.com 28.12.2005
[değiştir] En iyi Ogame desteği
Türkçe OGame desteğini veren bir çok site var. Bunlardan en önemlileri dış bağlantılar kısmında listelenmiştir.
[değiştir] Ogame Tr
Ogame Türkiye ye alabanda nickini kullanan bir büyüğümüz tarafından gelmiştir. şu an 32 evren bulunmaktadır. Ben e10 oyuncusuyum gayet güzrl bir oyun diyebilirim ve tavsiye ederim.
[değiştir] Ben oynadım ve bıraktım (zor da olsa...)
Ben 6 ay ogame oynamış, hatta ogame yaşamış bir insan olarak zar zor bıraktım diyebilirim. Artık hayatım ogameye göre yaşanıyordu. Kalkma saatlerim, işe gitme eve gelme saatlerim hep filolarımın inişine kalkışına göre ayarlanıyordu. Çoğu kez işten eve koşa koşa geldiğimi bilirim. Çünkü filom yerdedir ve vuruluyor olmama az kalmış olabilir.
Gece tuvalete kalkarken bilgisayarın düğmesine basılır, tuvaletten dönülünce zaten windows'da başlata firefox konmuştur ve firefox'un başlangıç sayfası ogame'dir. Tek yapmam gereken girmek. Girilir bakılır asayiş berkemal, bilgisayarın düğmesine tekrar basılır ve huzurlu bir şekilde yatılır.
En son birini vurmak için 1 hafta uğraştım. Çünkü amacım onun bana saldırmasıydı ki önüne filo çekip tuzak kurayım. Tabi bana ne zaman saldıracağını bilmediğim için 1 haftamı bilgisayar açık yarım saatte bir ekrana bakarak geçirdim. Sonuç, başarılı oldum ama o haftanın sonunda bezmiş bir şekilde artık yeter dedim ve oyunu anında birine devrettim ve kurtuldum.
Oyun tadında oynanamıyor çünkü 24 saat oynanan bir oyun ve oyunda bıraktığınız gemileri yapmak için bayağı uğraşmak gerekiyor. Bir sabah uyandığınızda birinin onları patlattığını görünce emeklerin(!) yitip gitmesi insanda üzüntü ve kızgınlığa yol açıyor. Sonra tekrar yapılan gemilerin kolay lokma olmaması için de böyle psikopatça oynanmaya başlanıyor. Bu şekilde oynanmadan başarılı olunmayacak bir oyun olduğundan kesinlikle sevdiklerime tavsiye etmem :) --alper 17:49, 12 Ocak 2007 (UTC) 28. evren 23.sü oldum ve bıraktım
Yukarıda "Ogame bağımlılığı" başlığında yazılan herşeye katılmakla birlikte bir ekleme yapmak istiyorum, Zaten oyunun bağımlılık yapan en büyük unsuru zekayı kullandırıyor olması. Örgü gibi ilmek ilmek dokuduğunuz stratejinizin işe yaramasını zevkle izliyorsunuz ve her geçen gün amacınız olan şeylere daha çok yaklaşıyorsunuz. Bu amaç birinin punanını geçmek olabilir, metal madeni kademe 30 olabilir, veya 1000komuta gemisi olabilir, Ay olabilir, sıçrama geçidi olabilir, ölüm yıldızı olabilir vs vs vs. O kadar amaç edinecek şey var ki esas amaç olan oyun oynayıp boş 1-2 saati değerlendirme fikri bu yapay işler içinde boğulup gidiyor. --alper 17:49, 12 Ocak 2007 (UTC)