Orhun Alfabesi
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Orhun Alfabesi, Türkler tarafından kullanılan, bilinen ilk yazı sisteminin alfabesidir.
Tarihleri boyunca üç kıtaya yayılarak pekçok kültür ve uydarlıkla (ve nüanse edersek farklı dinlerle) temas eden Türk boyları Gök Türk, Soğd, Uygur, Mani ,Brahmi, Arap, Süryani, Ermeni, Rum, Slav (Kiril) ve Latin abeceleri gibi farklı yazı sistemleri kullanagelmişlerdir.
Göçebe bir yaşam süren Türkler'in yazıya olan gereksinimleri geç bir vakitte belirmiş gözükmektedir. Bilindiği kadarıyla Türklerin kullandığı ilk yazı sistemi olan ve Orhun Yazıtları'nda kullanılmasından ötürü Orhun Abecesi olarak adlandırılan yazı sistemi ilk olarak (en azından var olan bulgulara göre) 6. yüzyılda kullanılmıştır. Burada önemli bir nokta bu alfabenin Orhun alfabesi olarak isimlendirilmesine karşın, Orhun Yazıtları'nın yazılıp, anıtsal nitelikte dikilmesinden iki yüzyıl önce Yenisey'deki anıtlarda kullanılmış olmasıdır. O halde akla, neden Yenisey Abecesi adıyla literatüre girmediği sorusu gelir. Bu durum, adı geçen alfabenin son ve mükemmel biçimini Orhun'daki anıtlarda almış olmasından kaynaklanır. Gök Türkler, Uygurlar, Kırgızlar tarafından doğduğu coğrafyada kullanılan Orhun yazısı, bazı Türk boylarınca Avrupa'ya da taşınmıştır. Hatta 16. yüzyıla kadar Macaristan'da Sekeller arasında kullanıldığı bilinmektedir.
Konu başlıkları |
[değiştir] İlk yazıtların bulunuşu
Orhun abecesinden günümüze kalan en büyük kalınıtılar olan, Göktürkler döneminde dikilen yazıtların çözülüp değerlendirilmeleri ancak 19. yüzyıl sonunda gerçekleşebilmiştir. Bu yazıtlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlardır. 1889'da ise Orhon yazıtları denilen iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştır. Bunların öteki yazıtlardan farklı olarak arka yüzlerinde Çince metinler bulunuyordu. Bu yazıtlar 1893`te Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen tarafından çözülmüş ve böylece, bu yazıtların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirilmiş oldukları, bu yazının Türklere özgü bir abece olduğu ve bu dilin de eski (öz) Türkçe olduğu ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde, gün geçtikçe Asya’da bu yazı sistemiyle yazılmış yeni Türk yazıtları ortaya çıkarılmakta ise de en tanınmış Türk yazıtları halen Orhon, Yenisey ve Yedisu’da keşfedilen yazıtlardır.
[değiştir] Kökeni
Orhun Abecesindeki birçok harf diğer bütün alfabelerde olduğu gibi o milletin sık kullandığı resimlerden türetilmiştir. Örneğin Orhun Alfabesindeki → "y" harfi Türklerin hayatında önemli bir yer arz eden "yay" kelimesinden gelmektedir. → "oq" veya "ok" harfi de bildiğimiz "ok" kelimesinden türetilmiştir. → "ök" harfi de Kazım Mirşan'a göre eski Türkçe'de kullanılan "ök (keçi)" kelimesinden gelmektedir Kazım Mirşan bu harfin yatay şekilde yazılmış şekillerini de bulmuştur. Her ne kadar ortada Türk abecesinin Soğdcadan geçtiğine dair bir kanıt yoksa da Pehlevi ailesi zamanında İran'daki ve çevre ülkedeki Türkleri etkilemek amacıyla bu sav desteklenmiştir.
[değiştir] Oluşturan harfler
Orhun Abecesi'nde 38 harf vardır (Orhun harflerinin prototipi olarak görülen Yenisey yazı sisteminde 150'den fazla işaret vardır. Bu işaretlerin elenerek Orhun Alfabesi'nde 38'e indirildiği görülüyor). Bu harflerin 4 tanesi ünlü, geriye kalan 34 tanesi ünsüz işaretleridir. Doğal olarak Türkçe'de bu kadar sessiz harf bulunmaz. Bu durumun nedeni Orhun Alfabesi'nde birçok sessiz harfin iki işaret ile gösterilmesidir. Somutlaştırılırsa,yanındaki vokalin kalın ya da ince oluşuna göre, "b,d,g,ğ,l,n,r,s,t,y" seslerini veren ikişer adet harf mevcuttur. Yani "bilge" sözcüğünü yazarken kullanılan "b" ile "bars" sözcüğünü yazarken kullanılan "b" birbirinden farklıdır. Ayrıca "ık,ok,nç,yn" gibi çift ses, çift ünsüz işaretleri de mevcuttur.
Sessiz harfler açısından kalabalık bir surette olan Orhun Alfabesi, Türkçe'nin 8 sesli harfine karşılık 4 harfe sahiptir. "a,e", "ı,i", "o,u", "o,ö" sesleri birbirinden ayrılmadan kullanılır.
Orhun Anıtları ile dönemin öteki yazıtları arasında, hatta Orhun'daki yazıtlar arasında kullanılan harflerin biçimleri bakımından (özellikle Tonyukuk Anıtı'nda kullanılan yazıda) bazı farklılıklar vardır. Yine Tonyukuk Yazıtı'nda ötekilerde olmayan "baş" lologramı ile s,ş seslerini ünleyen kare biçiminde bir harf daha vardır.
[değiştir] Yazım
Orhun harfleri kullanılarak yazılan metinde (günümüzde kullandığımız Latin harfleriyle yazımda olduğu gibi) harfler bitişmez, ayrı yazılır.
Sözcükler, aralarına üst üste iki nokta koyulmak suretiyle birbirinden ayrı yazılır. Bunun dışında herhangi bir noktalama işareti yoktur. Yazı (Arap ve Fars abecesindeki gibi) sağdan sola yazılır.
Orhun yazısında vokallerin çoğu kez yazılmadığı görülür. Yazılmayan vokaller kelime başında ve kelime sonunda olup (özellikle "a, e"), sondaki vokaller genellikle her zaman yazılır. Orhun yazısının konsonant imlâsı ise sağlam sayılır. Harf kalabalığına karşın önemli bir karışıklık ve karıştırma durumu görülmez. Ancak kalın ve ince konsonantın, bazı yerlerde birbirinin yerine kullanıldığı da görülür. Ayrıca "s" harfi birçok defa "ş" için de kullanılmış ve ayrıca birbirine benzediği için (tabiki Orhun alfabesinde) bir iki sözcükte de "l" yerine "ş" ve "kalın s" yazılmıştır. Ayrıca harflerin farklı yazımları için bakınız: Resim:Orhun.png
[değiştir] Alfabe
[değiştir] Örnek
T²NGR²I — transliterasyon
/teŋri/ — transkripsiyon
teñri — Türk Latin
[değiştir] İdeografi örnekleri
Orhun abecesinin ideografik yorumları bulunmaktadır. Özellikle özel isimlerde açıkça görülür. Bu ideografiler bugünkü Türkçeyle de desteklenebilir.
- Türkçedeki ev sözcüğü
- harfi ince ünlülerle kullanılır ve sözcük içinde /be/ veya /eb/ diye okunur. Şekli bir çadırı andırmaktadır. Tek başına /eb/ diye okunur ve ev anlamına gelir. Nitekim ev sözcüğü zâten /b/ sesinin sonradan /v/ sesine dönüşmesiyle eb > ev şekline dönüşmüştür.
- Türkçedeki ok sözcüğü
- harfi sözcük içinde /ok/, /ko/, /uk/, /ku/ gibi okunuşlara sahiptir. Açıkça şekli aşağı doğru bir oktur, zâten tek başına okunduğunda /ok/ sesini verir.
- Türkçedeki ay ve yay sözcükleri
- harfi sözcük içinde /ay/ veya /ya/ diye okunur, kalın ünlülerle kullanılır. Şekli yarım aya benzetilebilir. Ayrıca /ya/ diye okunduğunda yay anlamına gelir, kaldı ki şekli aynı haklılıkla yaya benzetilebilir. Nitekim, ya > yağ > yay dönüşümü olduğu düşünülmektedir.
- Türkçedeki at ve dağ sözcükleri
- harfi sözcük içinde /at/ veya /ta/ diye okunur, kalın ünlülerle kullanılır. Şekli yükseklik, uzaklık kavramlarını çağrıştırabilir. Tek başına dağ ya da at anlamına gelir. ta > tağ > dağ dönüşümüne uğradığı açıktır. Kaldı ki Anadolu'da hâlâ uzaklık, büyüklük ya da abartı belirtmek için taa deyişi yaygındır. Bunun yanında farklı zamanlarda şekli değişmiştir. Genelde bu şekillerin bir atın üstüne binmiş adam çağrışımı yaptığı da düşünülmektedir.
- Türkçedeki en pekiştirme sıfatı
- harfi /eng/ diye okunur. Şekli, tek kolunu açılı olarak kaldırmış bir kişi olarka düşünüldüğünde büyük bir şeyi gösteren kişi çağrışımı yapmaktadır. Zâten bugün de buna benzer olarak pekiştirme anlamı taşır ("en büyük", "en yüksek", vb.).
[değiştir] Çağımızda kullanımı
İlk kez Orhun Yazıtlarında bulunmuş ve çözümlenmiş olduğu iddia edilen bu alfabe Türkoloji ile uğraşanlarca sayısal ortama aktarılmış ve fontları oluşturulmuştur. Türkolog Mehmet Kömen tarafından da 'Türük Bil Yazısı Yazım Kuralları' adıyla da kitaplaştırılmış ve araştırmacıların bilgisayar ortamında yararlanabilmesi amacıyla da içeriğine cd-rom eklenmiştir.
Bu aşamada var olan sorunlar ise tüm türkoloji çalışması yapanların (batı kökenli tez ile tüm türk dünyası lehçelerini temel alan tezler ) ortak olarak buluşamadığı konularda vardır. Okunması ve tarihlenme biçimleri de bu tartışmalar kapsamındadır.