Nazım Hikmet Ran
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Nazım Hikmet Ran |
---|
Doğumu |
15 Ocak 1902 Yunanistan / Selanik |
Ölümü |
3 Haziran 1963 Rusya / Moskova |
Nazım Hikmet tam adıyla Nazım Hikmet Ran, (d. 15 Ocak 1902, Selanik - ö. 3 Haziran 1963, Moskova) Türk şair ve oyun yazarıdır. Batı dünyasında en bilinen Türk şairi[1] sayılmaktadır. Eserleri birçok yabancı dile çevrilmiştir. Doğum tarihi ailesi tarafından sene kaybetmemesi için 15 Ocak 1902 olarak kaydettirilmiştir.
1902 yılında Selanik'te doğmuş, 3 Haziran 1963 tarihinde Moskova'da ölmüştür. Mezarı halen Moskova'da bulunmaktadır. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesiydi ve ayrı ayrı toplam 11 davadan yargılanmıştır.
Eserleri birçok dile çevrilmiş, birçok ödül almıştır. Ancak Türkiye'deki yaşamının çoğunu hapiste geçirmiştir. Bu gibi durumlardan ötürü Moskova'ya kaçmış ve Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır.
1938'de şairin cezaevine girmesiyle yasaklanıp ortadan kaldırılmış olan Nâzım Hikmet şiiri, Türkiye'de ancak ölümünden iki yıl sonra 1965'te yeniden ortaya çıkmıştır.
Konu başlıkları |
[değiştir] Üslubu ve Başarıları
İlk şiirlerini hece vezni ile yazmaya başlamasına rağmen içerik bakımından diğer hececilerden uzaktı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece vezni ile yetinmemeye ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliğinde yaşadığı ilk yıllar olan 1922-1925 arası bu arama tepe noktasına ulaştı.O dönemdeki bir çok şairden farklıydı.
Hece vezninden ayrılarak Türkçe'nin vokal özellikleri ile harmoni oluşturan serbest vezini benimsedi. Mayakovski ve gelecekçilik taraftarı genç Sovyet şairlerinden esinlendi. Şiirlerinden bir çoğu müzisyen Zülfü Livaneli tarafından bestelendi. Bir kaç şiiri ise Yunanlı besteci Manos Loïzos tarafından bestelendi
[değiştir] Hayatı
15 Ocak 1902’de Selanik’te doğdu. Annesi Ayşe Celile hanım babası Hikmet beydir. Annesinin baba tarafından dedesi, Polonya'dan 1848 ayaklanmaları sırasında Osmanlı İmparatorluğuna göç eden polonezlerden Konstantin Borzecki'dir. (Konsantin Borzecki Osmanlı vatandaşı olunca Mustafa Celaleddin Paşa adını almış ve Osmanlı ordusunda subay olarak görev yapmıştır; kendisi Türk tarihinde önemli bir eser olan Fransızca yazılmış "Les Turcs anciens et meternes" - Eski ve yeni Türkler'i yazmıştır.) İlk şiiri ‘Feryad-ı Vatan’'ı 1913’te yazar. Aynı yıl Galatasaray Sultanisi’nde ortaokula başlar. 1917’de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girer. Daha sonra Kurtuluş Savaşı için Anadolu'ya geçer. Fakat sağlık nedenleri ile bahriyeden ayrılmak zorunda kalır. Bu sırada Hamidye Kruvazör’ünde güverte subayıdır. Bolu’ya öğretmen olarak atanır. Daha sonra Batum üzerinden Moskova’ya giderek Doğu Emekçileri Kominist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve iktisat okur. 1921’de gittiği Moskova’da devrimin ilk yıllarına tanık olur ve komünizm ile tanışır. 1924’te Moskova’da yayınlanan ilk şiir kitabı ’28 Kanunisani’ sahnelenir. O yıl Türkiye’ye dönerek Aydınlık Dergisi’nde çalışmaya başlar. Dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı on beş yıl hapsi istenince yeniden Sovyetler Birliği’ne gider. 1928’de af kanunundan yararlanır ve Türkiye'ye geri döner. Bu kez Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlar. 1938’de yirmi sekiz yıl hapis cezasına çarptırılır. 12 sene süren tutukluluktan sonra askere alınacağı ve öldürüleceği endişesiyle Sovyetler Birliğine kaçar. Moskova'da 1963 yılında kalp krizinden ölür.
[değiştir] Davaları ve sürgün
1925 yılından başlamak üzere şiirleri ve yazıları yüzünden birçok kere yargılandı. 1938 yılında orduyu ayaklanmaya kışkırtmaya çalıştığı gerekçesiyle 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın kaldı. 1950 yılında bir af yasasıyla salıverildi. Ancak sürekli izlendiği ve çürüğe ayrıldığı halde 48 yaşında yeniden askerlik yapmaya çağrılması ve öldürüleceği yolundaki duyumlar üzerine yurtdışına kaçtı. 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verildi. Sovyetler Birliği'nde Moskova yakınlarındaki yazarlar köyünde ve daha sonra da, eşi Vera Tulyakova (Hikmet)ile Moskova'da yaşadı. Memleket dışında geçirdiği yıllarda Bulgaristan, Macaristan, Fransa (Paris), Havana, Mısır gibi dünya memleketlerini dolaştı, buralarda konferanslar düzenledi, savaş ve emperyalizm karşıtı eylemlere katıldı, radyo programları yaptı. Budapeşte Radyosu ve Bizim Radyo bunlardan bazılarıdır. Bu konuşmaların bir kısmı bugüne ulaşmıştır.
[değiştir] Davaları
- 1925 Ankara İstiklal Mahkemesi Davas
- 1927-1928 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
- 1928 Rize Ağır Ceza Mahkemesi Davası
- 1928 Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Davası
- 1931 İstanbul İkinci Asliye Ceza Mahkemesi Davası
- 1933 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
- 1933 İstanbul Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi Davası
- 1933-1934 Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Davası
- 1936-1937 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
- 1938 Harp Okulu Komutanlığı Askeri Mahkemesi Davası
- 1938 Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi Davası
[değiştir] Ölümü ve sonrası
3 Haziran 1963 sabahı 06:30'da gazetesini almak üzere 2. kattaki dairesinden apartman kapısına yürümüş ve tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşama veda etmiştir. Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedilmiştir. Ünlü Novo-Deviçeye (Novodeviche) mezarlığında gömülüdür. Mezar taşı siyah bir granitten olup meşhur şiirlerinden biri olan rüzgâra karşı yürüyen adam figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir.
2006 yılında Bakanlar Kurulunun Türk vatandaşlığından çıkarılmalar ile ilgili yeni bir düzenleme yapması durumu belirdi. Yıllardır tartışılmakta olan Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığına yeniden kabul edilmesi yolu açılmış gibi gözükmesine rağmen Bakanlar Kurulu bu maddenin sadece yaşamakta olanlar için düzenlendiğini ve Nazım Hikmet'i kapsamadığını öne sürerek bu öneriyi reddetti.[2]
Aynı zamanda Nazım Hikmet'in biyografik filmi olan Mavi Gözlü Dev gösterimdedir.
[değiştir] Bazı eserleri
- Memleketimden İnsan Manzaraları
- Kafatası
- Unutulan Adam
- Taranta Babu'ya Mektuplar
- Ferhad ile Şirin
- Kurtuluş Savaşı Destanı
- Kız Çocuğu
- Tahir ile Zühre
- Şeyh Bedrettin Destanı
- Sevdalı Bulut, Tiyatro oyunu
[değiştir] Kız Çocuğu
Kız Çocuğu, Hiroşima'daki atom bombası saldırında ölen yedi yaşındaki bir kız çocuğunun on yıl sonraki yalvarmalarını anlatmaktadır. Savaş karşıtı bir mesaj olarak büyük başarı kazanmış ve birçok müsizyen tarafından bestelenmiştir. Zülfü Livaneli Nazım Türküsü'nde bu şiir üzerine yaptığı besteyi seslendirdi. Kız Çocuğu'nun I Come And Stand At Every Door olarak bilinen bir çevirisi The Byrds tarafından Fifth Dimension albümünde Pete Seeger tarafından en:Headlines & Footnotes albümünde ve This Mortal Coil tarafından Blood albümünde seslendirildi. 2005'te, ünlü Shima-Uta şarkıcısı Chitose Hajime Ryuichi Sakamoto ile işbirliği yaparak Kız Çocuğunu Japonca'ya çevirdi.('Shinda Onna no Ko' [死んだ女の子] olarak ismi değişti). 5 Ağustos 2005'te 60'ncı yıldönümünde Hiroşima'daki Hiroşima Barış Anıtı'nda canlı olarak söylendi. Şarkı daha sonra Chitose'nin 2006'daki Hanadairo albümünde de kullanıldı.
[değiştir] Dış bağlantılar
- http://www.nazimhikmetran.com
- http://nazimusta.com/
- Nazım Hikmet Ran Sesli Şiirleri
- Nazım Hikmet Antolojisi
- Nazım Hikmet'in Doğumunun 100. Yılı
- Nazım Hikmet kimdir? - soL
- Çizgilerle Nazım - soL
- http://www.nazimhikmetkulturmerkezi.org
[değiştir] Referans
Bu makaledeki bilgilerin bir kısmı İngilizce Vikipedi'den, bir kısmı dış bağlantılarda adı geçen sitelerden derlenmiştir.
[değiştir] Dipnotlar
- ^ İngilizce Wikipedia
- ^ Radikal gazetesinin Bakanlar kurulunun kararı ile ilgili haberi