Diş
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sindirim sisteminin başlangıcında bulunan,besinlerin kesilmesi,koparılması,çiğnenmesi,öğütülmesi ve sindirim organlarına iletilmesi için dile yardımcı bir organdır. Bununla birlikte seslerin çıkarılmasında (fonasyon)işlev görür. Yüz estetiği açısından önemli bir organdır.
20 birincil diş(sütdişi de denir) genellikle bebek altı aylıkken çıkmaya başlar.Çocuk yaklaşık altı yaşına geldiğinde bunlar yerlerini kalıcı dişlere bırakmaya başlar.20 yaşına gelmiş yetikinlerin çoğunun 32 dişi vardır.Bazı kişilerde 20 yaş dişleri hiç çıkmaya bilir.Dişler düzgün konuşmaya ve yüzü şekillendirmeye yarasalar bile asıl görevleri besinleri çiğnemektir.Kesiciler ve köpek dişleri lokmayı kesip parçalara ayırır,küçük ve büyük azı dişleri ise ezip öğütür.Diş minesi vücütdaki en sert madde olsada besinlerin parçalanması sırasında ağızda oluşan asit yüzünden aşınıp çürüyebilir.
Hayvanlarda bu görevlerine ek olarak, saldırı, bir nesneyi taşıma ve savunmaya yardımcı olma gibi çok hayati görevleri daha vardır.
Kuş cinslerinin pek çoğunda bu organ bulunmaz.
Ergin bir insanın ağzında 28 adet diş bulunur. Bu rakamı 32’ye tamamlayan 3.büyük azı yani 20 yaş dişleridir. Alt çenede sağlı sollu 2 adet, üst çenede sağlı sollu 2 adet 3.büyük azı dişleri de eklenince 32 dişi tamamlanır.Bu 4 adet 20 yaş dişi evrim kalıntısı olarak kabul edilmekte olup her insanda bulunmamaktadır.
Bu 28 diş 4 ayrı diş grubundan meydana gelmektedir.
1)Kesici dişler: Alt ve üst olmak üzere 8 adettir. 2)Köpek dişleri: Alt ve üst olmak üzere 4 adettir. 3)Küçük azı dişleri: Alt ve üst olmak üzere 8 adettir. 4)Azı dişleri:Alt ve üst olmak üzere 8 adettir.
5 yaşına kadar olan çocuklarda ise 20 adet süt dişi bulunur.4 aylıkken ilk olarak alt ön keser dişlerle başlayan sürme süreci 3 yaşında tamamlanır.5 yaşına kadar çocukların tüm süt dişleri ağızda mevcuttur. 5 yaşından itibaren süt dişlerinin yerini daimi dişlere bıraktığı karma dişlenme süreci başlar ve bu süreç ortalama 13 yaşında tüm daimi dişlerin ağızda yerini bulmasa ile son bulur.
Diş dokusu, mine, dentin ve sement tabakalarından meydana gelir. Mine dişin en dış tabakası olup şeffaflığını verir. Mine doğada elmastan sonraki en sert maddedir. Sement ise diş minesi gibi kök yüzeyini örten ince tabakadır. Sement ve minenin altındaki tabaka dentin tabakasıdır. Dentin; mine ile pulpa arasında diş hücrelerinin (odontoblast) yoğunlukta olduğu yarı sert bir tabakadır. Dişe sarı-koyu rengini verir.
Dişin iç kısmındaki boşlukta ise pulpa adı verilen damar ve sinirden zengin özelleşmiş bir bağ dokusu vardır. Pulpa; dişin özüdür ve dişin basınçları, termik etkileri algılamasını, kanlanmasını sağlayan kısmıdır.
Dişler normalde çene kemiğine çakılı (ankiloz) vaziyette değildir. Nadiren ankiloze dişler ile karşılaşılabilir. Çene kemiği ile diş arasında bulunan aralığa periodontal aralık adı verilir. Bu aralıkta milyonlarca periodontal ligaman bulunur. Bu bağlarla diş asılı vaziyettedir. Dişin kök yüzetini yapan sement tabakası, periodontal ligamanlar ve dişin boyun bölgesini oluşturan periodontal ataşmandan oluşan sisteme periodontium adı verilir. Periodontiumun temel görevleri ağızda bulunan mikroorganizmalara karşı bir bariyer oluşturmak ve dişin çiğneme basınçlarını algılamasını sağlamaktır.
İnsan vücudu |
---|
BAŞ: Kafa – Kafatası - Alın – Göz – Kulak – Burun – Ağız – Dil – Diş – Ağız – Yüz – Yanak – Çene BOYUN: Boğaz – Adem elması - Gırtlak GÖVDE: Omuz – Omurga – Göğüs – Meme – Göğüs kafesi – Karın – Göbek KOL VE BACAKLAR: Kol – Dirsek – Bilek – El – Parmak (Başparmak/İşaret parmağı/Orta parmak/Yüzük parmağı/Serçe parmak) – Bacak – Kalça – Diz – Baldır – Topuk – Ayak bileği – Ayak |