Sanskritçe
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sanskrit, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran koluna bağlı en eski lisanıdır.
Konu başlıkları |
[değiştir] Etimolojisi:
Sanskrit, kelime olarak cilalanmış, düzenlenmiş, kusursuzlaştırılmış manalarını taşımaktadır.
[değiştir] Tarihçesi
Tarihçiler Sanskritçeyi ilk konuşanların Hindistan, Hazar Denizi ve Ortadoğu'ya kadar yayılan çok geniş bir topluluk olduğunu öne sürer; bazıları da bu lisanın hiçbir zaman dini ve ilmi çevre sınırlarını aşıp, halk tarafından kullanılmadığını iddia etmektedirler.
Sanskritçeyi konuşanların ilk vatanları Pencap (Yukarı İndus Vadisi)tır. Burada Sanskritçenin en eski şekli olan Veda lisanı ortaya çıkmıştır. M.Ö. 2. bin yılın ilk yarısına tekabül eden dönemde, Veda dili gelişmiş, esneklik kazanmıştır. M.Ö. 1. bin yılda, Ganj Vadisine kadar yayılan Hint- ari topluluğu bu lisanı iyice benimsemiş ve daha sonra da Prakit denilen dil ortaya çıkmıştır. Bu arada komşu kültürlerden birçok kelime ve kullanılış şekli de Sanskritçeye karışmıştır.
Gramer Çalışmaları İlk gramer çalışmalarını ise M.Ö. 5. yüzyılın edip ve bilginleri yapmıştır. Araştırmacılar, Sanskritçeyi hakiki zenginliğine kavuşturanların Panini adlı edebiyat bilgininin başını çektiği bir grup olduğunda ittifak halindedirler. Ancak Panini'nin kurduğu gramer kuralları o devirde halkın hemen hemen tamamının konuştuğu Sanskritçenin Veda ve Prakit kollarından birçok yerde ayrılan bir Sanskritçeydi.
[değiştir] Sanskritçenin Yayılması
Devrin aydınları önlerine çıkan bu intizamlı lisanı memnuniyetle kabullenmişlerdir. Buna rağmen halk hiçbir zaman Panini'nin gramerini benimsememiştir. Sanskritçe'nin asıl olarak ehemmiyet kazanması Hint kutsal metinlerinin yazılmasıyla başlar . Genellikle Devanagari harfleriyle yazılan bu metinlerin Brahmi ve Haroşti harfleriyle yazılmış olanları da vardır. Ancak hepsinde de lisan olarak Sanskritçe kullanılmıştır.
Sanskrit lisanı, yapı bakımından hem çekime hem de eklemelere imkan tanıyan bir dildir. Birçok dilden farklı olarak kelimelerin birbirlerine defalarca eklenmeleri mümkündür. Bu lisanda kelime kombinasyonları nihayetsizdir. A kelimesi, B kelimesi ve C kelimesiyle ABC, AABC, BCA vb. şeklinde türetilebilecek yüzbinlerce kelime vardır ve hepsinin manaları birbirinden farklıdır. Bu yüzden Sanskritçe, kelime bakımından dünyanın en zengin birkaç lisanından biridir.
[değiştir] Benzer Diller
Veda, Prakit ve Sanskritçe'nin diğer lehçeleri yapı olarak Eski Yunanca ve Latinceye çok benzemektedirler. Bu benzerlik kelimelerde görüldüğü gibi sıfat, fiil, zamirlerde de mevcuttur. Yine çoğullandırma, cisimlerin tasnifi (feminine, masculine, nötr); nominatiflik, akkusatiflik, vokatiflikte, yardımcı fiillerde (pasif, aktif, kozatif, desideratif) ve zamanlarda da çok büyük bir paralellik görülmektedir.
Sanskritçenin en son halinde 15'i ünlü, 37'si ünsüz olmak üzere toplam 52 harf vardır. Bunlar da kendi aralarında genizden çıkma, bükümlü vs. gibi bölümlere ayrılmaktadırlar.
Günümüzde halk tarafından kullanılmayan Sanskritçeyi bilenler, bu dilden Hint tarih ve dinini araştırma alanında faydalanmaktadırlar..
[değiştir] Türkler ve Sanskritçe:
Türkler, sık sık Hindistan'a girip çıkmışlardır. Türklerin bölgeye ilk inişleri Saka devrine denk gelmektedir. Buda'nın, yani gerçek adıyla, Sidharta Sakyamuni'nin, soyadı ile Saka hükümdar ailesinin adı olan Sakyamuni ile aynı olması ilginçtir.
Sakalardan sonra Hunlar, Gazneliler, Timurlular dönemlerinde de Hindistanla ilgisini kesmeyen Türkler, Timur soyundan Babür Şah zamanından sonra bütün Hindistan'a egemen olmuştur. Bu dönemde Türkçe ile Sanskritçe arasında iletişim olmuştur.